KARAR.COM

AK Parti ve MHP Küme Başkanvekilleri ile 182 milletvekilinin imza koyduğu 'çoklu baro' teklifi büyük reaksiyona yol açtı. Türkiye Barolar Birliği ve 80 baronun karşı çıktığı teklife CHP, HDP ve GÜZEL Parti de “hayır” dedi. Buna rağmen Meclis’e sunulan teklif Adalet Komisyonu’ndan geçti.

Düzenlemeye ait bir açıklama da Ali Babacan Umumî Başkanlığında kurulan Demokrasi ve Atılım Partisi'nden (DEVA) geldi. Yazılı açıklama yapan DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Yöneticisi Mustafa Yeneroğlu, kelam konusu değişikliğin, Türkiye’nin daha fazla kutuplaştırılmasını sağlayarak, demokrasi ve hukuk devletine önemli zarar vereceğini kaydetti.

'AVUKATLIK MESLEĞİNİN DERİNDEN YARA ALMASINA SEBEP OLACAK'

“Teklif, bağımsız ve tarafsız yargının vazgeçilmez ögesi olan avukatlık mesleğinin derinden yara almasına sebep olacak niteliktedir” denilen açıklamada şu tabirlere nokta verildi: 

Laf konusu kanun teklifte, 

1.  Avukat sayısı fazla olan İstanbul, Ankara ve İzmir üzere kentlerde birden fazla baronun oluşturulabilecek olması ve

2. Türkiye Barolar Birliği’nin delege yapısının, üye avukat sayısı fazla olan barolar aleyhine değiştirilerek TBB’deki etkinliklerinin azaltılması en dikkat cazibeli hususlardandır.

Yargının bağımsızlığı, adil yargılanma ve savunma hakkının teminatı olan avukatlar ve onların meslek örgütü olan barolar, demokratik hukuk devletinin vazgeçilmez ögesidir.

'KUTUPLAŞMALARI ARTIRACAK'

Kelam konusu kanun değişikliği teklifi ile avukat sayısı 5 binden fazla olan vilayetlerde 2 bin avukatın bir araya gelerek farklı bir baro oluşturmasına imkân tanınmaktadır. Getirilmek istenen bu çoklu baro pratiği avukatların siyasi görüşlerine nazaran kutuplaşmalarına sebebiyet verecek ve gerek vatandaşlar bir avukatla anlaşmak istediklerinde gerekse hâkim ve savcılar yargılama süreçlerinde bu bariz siyasi farklılıkların tesirinde kalacaklardır. Sonuç olarak halihazırda pek çok yapısal sorun ve siyasi iktidarın presleri sebebiyle yürümez hale gelen yargı sistemi bir darbe daha alacak ve Türkiye’nin hukuk devleti savı bir sefer daha yaralanacaktır.

Teklifte öngörülen bir gayri temel değişiklik ise Barolar Birliği’nin seçim yöntemleri ve delege yapısına ilişkindir. Getirilmek istenen değişikliklerle birlikte avukatların Barolar Birliği’nde adil bir biçimde temsil edilmeleri imkansızlaştırılmaktadır. On binlerce üyesi bulunan İstanbul, Ankara ve İzmir üzere baroların Barolar Birliği’ndeki delege sayısının yalnızca birkaç yüz üyesi bulunan barolar ile yaklaştırılmaya çalışılması hiç kuşku yok ki temsilde adalet unsuruna ve demokrasiye büyük zarar verecektir.

'AVUKATLARIN ŞİDDETE MARUZ BIRAKILMASI KABUL EDİLEMEZ'

Öte yandan, direkt kendi meslekleriyle ilgili yapılmak istenen yasa değişikliğine dair avukatların görüşlerinin alınmamasının, niyetlerini tabir etmek ismine giriştikleri hareketlerin engellenmesinin ve maatteessüf avukatların şiddete maruz bırakılmasının kabul edilemez olduğunu söz etmek isteriz.

AK Parti – MHP koalisyonunun yargı üzerindeki aktifliğini arttırma maksadıyla ortaya koyduğu ve demokratik hukuk devletinde kabul edilmesi mümkün olmayan kelam konusu düzenlemelere dair tüm tartışmalar bir yana birtakım baroların geçmişte yaşanan birçok hukuksuzluğa ama dar bir ideolojik pencereden bakarak adaletsizlikleri savundukları yahut göz gerisi ettikleri gerçeğini de görmezden gelmek mümkün değildir. Bugün dahi birtakım baro idarelerinin, getirilmek istenen yeni düzenlemelere haklı olarak karşı çıkarken, daha adil ve demokratik bir yapı talep etmek mahalline sahip oldukları birtakım ayrıcalıkları korumak ismine hareket ettiklerini görmek üzüntü vericidir.

'TEKLİF BİR AN EVVEL GERİ ÇEKİLMELİ'

Bu minvalde DEVA Partisi olarak;

1. Laf konusu düzenlemenin bir an evvel TBMM Umum Kurul’undan geri çekilmesinin,

2. Baroların ve Türkiye Barolar Birliği’nin demokratik ve adil bir yapılanmaya kavuşturulması ismine yine bir çalışma başlatılmasının,

3. Yapılacak değişikliklerin, baroların ve sivil topluluk örgütlerinin görüşünün de alındığı, kamuoyunda şeffaf bir tartışmanın yürütüldüğü demokratik bir sürecin akabinde tekrar TBMM gündemine getirilmesinin, 

4. Baroların idare konseylerinin nispi temsil sistemine nazaran belirlenmesi yani her bölgede baro başkanlığı seçimine katılan kümelerin aldığı oy nispetinde baro idaresinde temsil edilmesi gerekliliğinin,

5. Türkiye Barolar Birliği’nin ise baroların üye avukat sayısının dikkate alındığı adil bir delege sistemiyle yine yapılandırılmasının değerini kamuoyunun dikkatine arz ederiz.”

Karar