Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi idaresi, “siyasi ve askeri casusluk” suçlamasıyla tutuklanan partinin kurucularından Metin Gürcan ile ilgili tavrını netleştirdi.
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Gürcan’ın yabancı bir diplomattan, bir AVM’nin otoparkında, zarf içinde para almasının rahatsız edici olduğunu söyledi.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’a konuşan İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, bu durumun siyasi etik açısından sorgulanması gerektiğini belirtti.
Yeneroğlu, cezaevinden çıkması halinde partisinin, Gürcan’dan bu hususta savunma isteyeceğini açıkladı.
Gürcan’a yöneltilen “askeri ve siyasi casusluk” suçlamasının ise “mesnetsiz” olduğunu söyleyen Yeneroğlu, DEVA Partisi olarak avukatları aracılığıyla
TUTUKLANDI
DEVA Partisi Kurucular Konseyi üyesi ve emekli subay Metin Gürcan, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “devletin zımnî kalması gereken bilgilerini siyasi yahut askeri casusluk emeliyle temin etme” suçlamasıyla 26 Kasım’da İstanbul’da gözaltına alındı. 29 Kasım’da da çıkarıldığı Nöbetçi Sulh Mahkemesi’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Metin Gürcan’a yönelik teknik takiple ilgili manzaralar ise Habertürk Televizyonu’nda yayımlandı.
İmajlarda, Gürcan’ın yabancı bir diplomattan zarf içinde döviz cinsinden para aldığı ve bu parayı ATM’de hesabına yatırmaya çalıştığı görülüyor.
Gürcan’ın, sorgusundaki sözünde casusluk suçlamasını reddettiği ve askeri geçmişini anımsatarak, 2019’dan bu yana talep eden kişi ve kurumlara danışmanlık hizmeti verdiğini anlattığı basına yansıdı.
‘HAKKINI SAVUNACAĞIZ’
Manzaralar sonrası DEVA Partisi Başkanlık Şurası, Genel Lider Ali Babacan’ın başkanlığında bir kıymetlendirme toplantısı yaptı.
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Siyasetleri Lideri Mustafa Yeneroğlu, Metin Gürcan’a, ceza hukuku çerçevesinde yöneltilen casusluk suçlaması ile parti olarak siyasi etik açısından yaptıkları değerlendirmenin farklı tutulması gerektiğini söyledi.
Yeneroğlu, “Ceza hukuku açısından değerlendirdiğimizde ortada casusluk cürmünün maddi ögelerini gerçekleştiren rastgele bir fiil yok” dedi.
Gürcan’a yöneltilen casusluk suçlamasının büsbütün “mesnetsiz” olduğunu vurgulayan Yeneroğlu, şu görüşleri lisana getirdi:
“Zaten sulh ceza hakimi de bunun farkında ki kapalı bilginin temin edilmesinden bahsetmiyor. Halbuki Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 328. Hususu kapalı bilginin temininden bahsediyor. Hata ögesi bâtın bilginin temin edilmesi, Türkiye nin aleyhine yabancı bir ülkenin yararına bunu o ülke temsilcileri, o ülkeyle paylaşmaktır. Paylaşmanın kendisinden çok asıl o zımnî bilgi ve dokümanları temin etmektir kabahat olan TCK ya nazaran. Metin Bey’in sözlerinde saklı bilgilerin teminiyle ilgili rastgele bir saptama yok. Münasebetiyle ortada casusluk suçlamasını gerekçelendirecek makul kılabilecek hiçbir bilgiye rastlamadığımızı bilhassa vurgulamak gerekiyor.”
Yeneroğlu, Gürcan’ın adil yargılanma hakkını sonuna kadar savunacaklarını ve bu hedefle da parti olarak avukatları aracılığıyla her türlü türel dayanağı vereceklerini söyledi.
‘KENDİMİZİ ÖTEKİ PARTİLERLE MUKAYESE ETMEYİZ’
Gürcan’ın durumunu “siyasi etik” açısından da değerlendirdiklerini belirten Yeneroğlu, siyasi etikle ilgili hassas bir parti olduklarını belirtirken “10 bin dolar alan siyasetçi kim?” tartışmasını anımsattı:
“Biz siyasi etik noktasında kendimizi öbür partilerle mukayese etmeyiz. Burada bir siyasetçinin ayda bir hata örgütü önderinden 10 bin dolar alması İçişleri Bakanı, Meclis Lideri tarafından bilinmesine karşın bu bahiste rastgele bir adım atılmaması siyasi etik ismine o partinin ne durumda olduğunu ortaya koyar. Ülkede her türlü yolsuzluk varken bunların hiçbirinin gündeme getirilmemesi de basın ahlakına karşıttır. Hasebiyle Metin Gürcan ile yürütülen kampanya basın ahlâkı açısından kabul edilebilir bir şey değil. Zira Metin Gürcan’a, ajanlık-casusluk başlığı altında yargısız infaz yapılıyor. Bu basın ahlâkı açısından kabul edilebilir değildir. Yani masumiyet karinesini yok sayarak kişinin lekelenmeme hakkı yok sayılarak bir linç kampanyası yürütülüyor.”
‘PARA ALMASI RAHATSIZ ETTİ’
Mustafa Yeneroğlu, Gürcan’ın açık kaynaklardan verilen bilgilerle bir akademisyen olarak tahlillerini yabancı diplomatlarla paylaşmasında sakınca olmayacağını lakin bir siyasetçi olarak yabancı bir ülkenin diplomatına bilgi verip bunun karşılığında bir otoparkta zarf içinde kayıt dışı para almasının siyasi etik açısından kamuoyunca sorgulanmasının da haklı bir tavır olduğunu söyledi.
Yeneroğlu, “Bu imgeler DEVA Partili olarak beni de önemli olarak rahatsız etmiştir. Benim siyasi ahlâkıma da uyan manzaralar değildir” dedi.
‘SAVUNMA İSTENECEK’
Yeneroğlu, imajların kamuoyuna yansımasının akabinde parti idaresi olarak durum değerlendirmesi yaptıklarını ve izlenecek tavrı da belirlediklerini tabir etti:
“Arkadaşlarımızın neredeyse tamamı, manzaraları siyasi ahlak açısından değerlendirdiğimizde çok rahatsız edici imgeler olduğunu lakin tutuklu olan ve şu anda yargısız infaz edilen bir beşerle ilgili bizim de tüzel yargılama bitmeden bu mevzuyu öne çekmemizin gerçek olmayacağı değerlendirildi. Bu nedenle, kendisinin ceza yargılanmasının sonuçlanması gerektiği, bu vakit zarfında kendisine her türlü hukuksal takviyesi vermemiz gerektiği konusunda mutabık kaldık.
“Ama ceza yargılaması bittikten sonra yahut kendisi cezaevinden çıktıktan sonra, elbette siyasi etik açısından bu bahsin değerlendirmesi gerektiğini ve bu kıymetlendirme içerisinde de siyasi çalışmalarla bu tavrın nasıl bağdaştırılabileceği konusunun kendisine sorulması ve bu hususta savunmasının alınması konusunda arkadaşlarla mutabıkız.”
Karar
