Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Habertürk müellifi Fatih Altaylı’nın dün kaleme aldığı ‘AK Parti olmasa barajı aşar mısınız acaba!’ başlıklı yazısında CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu hakkında kullandığı tabirlere reaksiyon gösterdi.

CHP’li Toprak kaleme aldığı açık mektubunda, Fatih Altaylı’nın “Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun artık vazifesi bırakması gerektiğini söyledim. Haklılığım her gün biraz daha ortaya çıkıyor. Nezaketine, insanlığına tek söz edemem Kemal Bey’in” tabirlerini kederle okuduğunu belirterek, devasa endişe duvarlarını yıkan ve topluma tekrar umut veren kişinin Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu kaydederek, “Millet İttifak’ının kurucusu, her türlü siyasi görüşten ögesi, demokrasi, hukuk ve adalet ortak paydası etrafında tutmayı başaran “maya” nedir? Bu “sakin güç” kimdir? Kemal Kılıçdaroğlu’dur” dedi.

Erdoğan Toprak’ın mektubu şöyle:

“Değerli Fatih Altaylı, ferdî görüşünüze hürmet duyuyorum, lakin yazınızı ıstırapla okudum.
Biliyorsunuz, iktidar, son vakitlerde ağır bir halde Millet İttifak’ını dağıtmak ve yıpratmakla meşgul. Hatta, iktidar, Millet İttifak’ını yıpratmaya harcadığı gücün onda birini ülkenin sıkıntılarını çözmeye harcasa tahminen de 10 milyon işsizimiz, milyonlarca fakirimiz olmaz! Elbette, Millet İttifak’ının en değerli kalesi olan CHP ve CHP’nin önderi bundan hissesini alacaktı. Bunu son vakitlerde Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı yönelen oklarda görüyoruz. Birkaç kolay gerçeği hatırlatıp, yorum yapmadan, mevzuyu halkımızın, medyamızın vicdanına bırakmak isterim:

‘BU UCUBE SİSTEMİN ÜLKEMİZİ FELAKETE SÜRÜKLEYECEĞİNİ GÖREN…’

Ülkemiz açısından (her açıdan) büyük bir felaket ile sonuçlanan iktidarın yanlış Suriye
siyasetine karşı yıllar evvel, cesurca birinci ses yükselten Kemal Kılıçdaroğlu olmuştur, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ismi altında kurulan bu “ucube sistemin” ülkemizi felakete sürükleyeceğini gören, referandum öncesi Millet İttifak’ını kuran ve her kademesinde dayanak olan, Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Medyanın büyük çoğunluğunun “Evet”i desteklemesine karşın, kestirim edilen 1-2 milyon
ortası “mühürsüz oylara” karşın (birkaç yüz bin oy farkla referandum “kaybedildi”), Millet
İttifakı’nın referandumda oyunu yüzde 50 bandına taşıyan, yeniden Kemal Kılıçdaroğlu vizyonudur.

‘TOPLUMA TEKRAR UMUT VEREN…’

Kaygı duvarları gökyüzüne kadar yükselmiş olduğu, her kısmın sindiği ve moralsizliğin tüm
kalpleri kapladığı referandum sonrası aylarda, “Hak-Hukuk-Adalet” söylemi ile, Ankara’dan
İstanbul’a yürüyen, her siyasi görüşten, milyonları peşinden sürükleyen, o devasa kaygı
duvarlarını yıkan, topluma tekrar umut veren, Kemal Kılıçdaroğlu’dur,

2018’de Uygun Parti’nin seçimlere girmesi iktidar tarafından engellenecek iken, büyük fedakarlık
ve siyasi yürek göstererek, 15 CHP Milletvekili ile, İYİ Parti’ye, demokrasi ismine, Meclis yolunu açan Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

‘AK PARTİ’NİN KALESİ İSTANBUL VE ANKARA ALINABİLİR MİYDİ?’

2019 Belediye seçimleri öncesi Kılıçdaroğlu kimi adaylar için uzun aylar boyunca, sabırla
uğraşırken, birçok siyasi yorumcu “ne gereği var, CHP’den tanınan isimler aday olsun”
manasına gelen çıkışlar yaparken, gerçek bildiği stratejiden sapmayan, ilçe belediyelerinde
yanlışsız hizmet vermiş, Millet İttifakı’nın da tamamının oy verebileceği adaylar için uğraşan
Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu hakikat strateji olmasa, 25 yıldır AK Parti’nin kalesi olmuş İstanbul ve Ankara alınabilir miydi? Bu gerçek strateji olmasa ulusal gelirimizin yüzde 70’e yakınını teşkil eden, 11 Büyükşehir kazanılabilir miydi? Milletimize bu büyük moral verilebilir miydi?

‘MİLLET İTTİFAKI’NIN TAKVİYESİ OLMADAN SEÇİLEMEZLERDİ’

Evet adaylarımız da çok iyiydi, ancak hem aday seçimi Kemal Kılıçdaroğlu’nun liderlik zekasıdır, hem de adaylar istediği kadar iyi olsun, Millet İttifakı’nın takviyesi olmadan seçilemezlerdi. Millet İttifak’ının tüm ögelerini sabırla bir ortada tutan başkan ise, Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

Şu temel gerçekte sanırım hepimiz anlaşıyoruz: Toplumun birçok kısmında, bu iktidarın da artan baskısından ve hayat kurallarının da zorlaşmasından ötürü, oluşan sabırsızlığı ve ruh halini çok iyi anlıyoruz. Lakin bu süreci, kararlılık, sağlam duruş, akıllı strateji ve soğukkanlılık ile yürütüp, AK Parti’nin 18 yıllık iktidarının toplumun her bölümüne yaşattığı bu külfetli güçlü süreç, birinci seçimde iktidar değişikliği ile bitecektir; milletimiz rahatlayacaktır. Millet İttifakı bir ortada tutulursa ve belediye seçimlerinde izlenen akıllı ve rasyonel strateji izlenirse; gelecek genel ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Millet İttifakı’nın iktidar olacağını nihaidir. Aslında bu gerçeği iktidar da çok iyi gördüğü için Millet İttifakı’nı her açıdan dağıtma, yıpratma hareketleri başlamıştır. Zira gelecek seçimleri “en iyi slogan” atan değil; en iyi stratejiyi kuran kazanacaktır. 

‘SAKİN GÜÇ KILIÇDAROĞLU’DUR’

Pekala, uzlaşıcı, sakin ve rasyonel kişilik özellikleri ve hoşgörülü vizyonu sayesinde, Millet İttifakı’nın kurucusu, her türlü siyasi görüşten ögesi, demokrasi, hukuk ve adalet ortak paydası etrafında tutmayı başaran “maya” nedir? Bu “sakin güç” kimdir? Kemal Kılıçdaroğlu’dur.”

Karar