CHP Gençlik Siyasetlerinden Sorumlu Genel Lider Yardımcısı Gökçe Gökçen, 20 Kasım Nefret Hatası Mağduru Transları Anma Günü nedeniyle bir rapor yayımladı.
Gökçen, “Cinsel yönelim ve kimliği temelli ayrımcılık hakkında hiçbir mevzuatı bulunmayan Türkiye’nin, trans cinayetlerinde Avrupa’da 1’nci dünyada 12’nci sırada yer alması tesadüf değildir. Pandemi sürecinde şiddete dair şikayetlerde yüzde 100 artış görülmüş, nefret dalgası pik yapmıştır” dedi.
‘TRANS BİREYLER İKİNCİ SINIF VATANDAŞ DEĞİLDİR’
Gökçen, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“20 Kasım, tüm dünyada, translara karşı işlenen nefret hatalarına dikkat çekmek, öldürülen ya da intihara sürüklenen transları anmak ve transları şiddete karşı koruyacak düzenekleri gündeme almak üzere Nefret Kabahati Mağduru Transları Anma Günü olarak kabul edilmektedir.
Türkiye’de temel haklarından dahi yararlanamayan transların intihar riskinin yüksek olduğu bilinmekte, şiddete ve cinayete maruz kaldıkları görülmektedir. Bilhassa genç transların ayrımcılık ve eşitsizlik karşısında desteklenmemesi, ikinci sınıf vatandaşlar olarak hayatlarını devam etmelerine taban oluşturmaktadır. Bunun yanında, vücut ahenk sürecine girmek isteyen translar için yasal, ekonomik mahzurlar konulmakta ve SGK tarafından pek çok zorluk çıkarılmaktadır.”
‘PANDEMİ SÜRECİNDE NEFRET DALGASI PİK YAPTI’
LGBTİ+ bireylerin ailelerine, etraflarına ve medyaya ifşa edilme üzere sorunlarla karşı karşıya olduklarını tabir eden Gökçen, “Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık hakkında hiçbir mevzuatı bulunmayan Türkiye’nin, trans cinayetlerinde Avrupa’da 1’nci dünyada 12’nci sırada yer alması tesadüf değildir. Pandemi sürecinde şiddete dair şikayetlerde yüzde 100 artış görülmüş, nefret dalgası pik yapmıştır” kelamlarını kaydetti.
Gökçen nefret cürümleri ile çaba tekliflerini şöyle sıraladı:
“-İstanbul Mukavelesi aleyhinde geliştirilen kampanyalara karşı, LGBTİ+ bireylere yönelik nefret hatalarına yol açması da göz önünde tutularak gerekli adımlar atılmalıdır.
-Başta translar olmak üzere, çoklu ayrımcılığa maruz bırakılan (engelli, mülteci, HIV ile yaşayan vd.) tüm LGBTİ+ bireylerin özel muhtaçlıklarının belirlenmesine yönelik siyaset ve hizmetler geliştirilmelidir.
-“Cinsel yönelim” ve “cinsiyet kimliği” sözlerinin de bulunduğu bir nefret cürümleri mevzuatının hazırlanması gerekmektedir.
-Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’ndaki ayrımcılık nedenleri ortasına “cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği” de eklenmelidir.
-LGBTİ+ bireylere yönelik şiddet sonrası takviye sistemleriyle ilgili acil aksiyon planı oluşturulmalı, barınma imkanları sağlanmalıdır.
-ALO 183 Toplumsal Takviye Hattı’nın cinsel yönelim konusunda daha fl çalışması sağlanmalıdır.
-Trans kapsayıcı eğitim ve istihdam siyasetleri geliştirilmelidir.
-Beden ahenk sürecine erişim kolaylaştırılmalı, hormon ilaçları ve ameliyatların SGK kapsamında karşılanması sağlanmalıdır.”
Karar
