CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, TBMM Genel Kurulu’nda Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 2022 bütçesi üzerine konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Biz, ‘çevre’ diyerek güç atağımızı engellemeye çalışanlara meydanı bırakmayacağız’ açıklamasını anımsatan Bakan, “Asıl biz, size bırakmayacağız meydanı. ‘Önce çevre’ demek, ‘önce vatan’ demek. Siz, şayet ülkenizin ormanlarını korumuyorsanız; göllerini, denizlerini, dağlarını korumuyorsanız vatanı korumuyorsunuz. Ondan sonra çıkıp, burada ‘vatanseveriz, yerliyiz, milliyiz’ palavrası atmayın bize” diye konuştu.
Murat Bakan bütçe ile ilgili ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“KÖMÜRDEN ÇIKMAMIZ LAZIM”
“İklim siyasetleri dünyanın geleceğini belirleyecek. Bunun için önemli bir finansmana muhtaçlık var. Azaltım siyasetleri için muhtaçlık var; muhafaza siyasetleri için, iklim adaleti için gereksinim var. Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bütçesi, geçen sene genel bütçenin binde 27’siydi. Şu anda binde 28 oldu. Hani o denli koca koca laflar ediyorsunuz ya ‘yeşil kalkınma devrimi’ diye… Binde 28’le mi ‘yeşil kalkınma devrimi’ yapacaksınız? Utanıp sıkılmadan ‘yeşil kalkınma devrimi’ diyorsunuz.
‘İKLİM KRİZİYLE GAYRET DEVLET SİYASETİ OLMAK ZORUNDA’
Avrupa Birliği’nin altı yıllık bütçesi 1,8 trilyon euro, bunun yüzde 30’unu iklim siyasetlerine ayırıyor. Bizde binde 28, Avrupa Birliği’nde yüzde 30. İklim kriziyle gayret yalnızca Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı işi değil, bu bir devlet siyaseti olmak zorunda. Sizin Bakanlık olarak, tüm bakanlıkları koordine etmeniz lazım. Bakanlığın ismine ‘İklim Değişikliği’ ekleyerek olmaz.
Ulusal Eğitim müfredatına iklim krizini nasıl ekleyeceksiniz? İklim mültecileriyle karşılaşacağız çok yakın vakitte. İçişleri Bakanlığı’nın bu türlü bir kaygısı, bu türlü bir çalışması var mı? Yok. Güç ve Natürel Kaynaklar Bakanı geldi, burada bütçe sunumu yaptı. 2 kez karbon azaltımından, iklim krizinden bahsetti. İkisinde de ‘Nükleer güç santraliyle karbon emisyonunu azaltacağız’ dedi. Nükleer güç santralleri sıfır emisyon değil, kaldı ki bu pak ve yeşil bir güç de değil. Azaltım siyaseti yapacaksanız kömürden çıkmanız lazım. Güç Bakanı kömürle ilgili tek laf etmedi burada.”
“İKLİM KRİZİYLE BİZ UĞRAŞ EDERİZ”
Murat Bakan, konuşmasına şöyle devam etti:
“İki yutak alan var. Biri denizel ekosistemler, tatlı su ekosistemleri, sulak alanlar; oburu de ormanlar. Tarım ve Orman Bakanı, 2019 yılında dedi ki ‘Orman ithalatını azaltarak orman üretimiyle 1 milyar dolar cari açığı kapatacağız’. Yani ormanları hayat alanı olarak değil yonga, odun, kereste, üretim alanı olarak gören bir zayıf akıl yönetiyor Tarım ve Orman Bakanlığı’nı. Seyfe Gölü yok. Hani o Nasrettin Hoca’nın göle maya çaldığı Akşehir Gölü yok, Burdur gölü yok. Sulak alanlar noktasında da yapılabilecek hiçbir şey yok. Siz evvel Tarım ve Orman Bakanı’nı zapt edeceksiniz.
Dünyanın kalbi Glasgow’da Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi’nde atarken Cumhurbaşkanı, ‘Biz, ‘çevre’ diyerek güç atağımızı engellemeye çalışanlara meydanı bırakmayacağız’ dedi. Asıl biz, size bırakmayacağız meydanı. ‘Önce çevre’ demek, ‘önce vatan’ demek. Vatan dediğiniz soyut bir kavram değil ki. Siz, şayet ülkenizin ormanlarını korumuyorsanız; göllerini, denizlerini, dağlarını korumuyorsanız vatanı korumuyorsunuz. Ondan sonra çıkıp, burada ‘vatanseveriz, yerliyiz, milliyiz’ palavrası atmayın bize. Siz, politik ajandanızın en üstüne güç siyasetlerini, rant siyasetlerini, şehircilik siyasetlerini koymuş olabilirsiniz. Bizim ajandamızın en üst sırasında sürdürülebilir hayat var. İklim kriziyle siz çaba edemezsiniz, iklim kriziyle biz çaba ederiz. Siz, sarayın vesayeti altındasınız, Bakanlık olarak kendi başınıza hareket edebilecek durumda değilsiniz.”
Karar
