CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'na özel bir rapor hazırladı. Rapora nazaran, 2002- 2019 yılları ortasında 721 gazeteci tutuklandı ve hala 93 gazeteci cezaevinde bulunuyor. 158 basın yayın kuruluşu ve internet sitesi hakkında erişim yasağı, duyuru kesme, yayın yahut program durdurma ve para cezaları verildi.
CHP'nin raporundan ayrıntılar şöyle:
*Mayıs 2020 tarihi itibariyle 415 bin alan ismi, 140 bin link, 42 bin tweet, 12 bin 450 YouTube sayfası, 7 bin 200 Twitter hesabı, 6 bin 500 Facebook hesabı engellenmiş durumda.
*2020 yılının birinci 6 ayında en az 19 gazeteci, muharrir, yayıncı mahpus cezasına mahkum edildi, en az 16 gazeteci tutuklandı, en az 52 gazeteci gözaltına alındı.
*2020 Haziran ayında 2 gazeteci tutuklandı, 6 gazeteci gözaltına alındı. 3 gazeteci mahpus cezası aldı, 1 gazetecinin mahpus cezası Yargıtay tarafından onandı. 5 gazeteci hakkında soruşturma,1 gazeteci hakkında dava açıldı.
*2 televizyon kanalına para cezası verildi. En az 65 internet içeriğine erişim pürüzü getirildi. 1 gazeteye 45 gün resmi reklam ve duyuru kesme cezası verildi.
*Bir belediye lideri hakkında haber yazan gazetecileri tehdit etti, 1 gazeteci silahlı trruz sonucu yaralandı, 1 gazeteci tehdit edildi.
*Türkiye, Hudut Tanımayan Gazeteciler Örgütünün 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'nde 180 ülke ortasında 50.02 puanla 154'ncü sırada yer aldı.
“HABERLER EVVEL AVUKATA OKUTULUYOR”
Raporda dataları pahalandıran Tanrıkulu “AKP Hükümetleri ile birlikte 1908’in bile gerisine düşen Türkiye’de artık gazeteciler ‘haber yazamaz’ hale gelmiştir. 18 yıldır baskı ve yasaklar artarak sürmektedir.
Bir yandan AKP'ye biat etmeyen binlerce gazeteci işten atılırken öbür yandan çalışmaya çalışan gazeteciler de haklarındaki soruşturmalar, davalar, gözaltı-tutuklamalarla ve yayın yasakları ile uğraşmaktadır. Artık ülkemizde haberleri editörlerden, haber müdürlerinden evvel ‘yargılanır mıyız?’ kaygısı yüzünden hukukçular, avukatlar okumaktadır.
Öteki yandan da 'merkez' ve 'yandaş' olarak tanımlanan basın yayın kuruluşlarının kirli, siyasi, ekonomik bağlar ağı içinde konumlanması; haberi değil, haber sayesinde kazanılacak ya da kaybedilecek ihaleleri hesaplaması yüzünden 'basın özgürlüğü' kavramını çok az insan kaygı etmektedir” sözlerini kullandı.
Karar
