Cumhurbaşkanı Erdoğan, KKTC’nin 37. kuruluş yıldönümünde açıklamalarda bulunuyor.
Erdoğan’ın konuşması şu biçimde:
Varlıklarına yönelik sayısız akına karşın Kıbrıs Türkleri, hamdolsun kendi topraklarında başı dik, onurlu ve özgür bir formda yaşıyor
KKTC’nin 37. kuruluş yıldönümünde aranızda bulunmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum.
Onca zulme, azaba, ihanete karşın, çaba sancağımızı asla yere düşürmedik.
Mücahitlerimizin ve Mehmetçiğin destansı çabasıyla zafere ulaştık.
Geçmişi unutmadan inşallah barış dolu bir geleceği daima birlikte inşa edeceğiz.
Kıbrıs son 1.5 asırdır belirsizliğin hakim olduğu bir süreç yaşamıştır. 1974 Barış Harekatı ile fiilen istikrara kavuşan Kıbrıs’la ilgili siyasi sporunlar hala devam ediyor. Kıbrıs Türk Halkı’nın yasal halkları ve güvenliğini temin edecek halde adil bir tahlile kavuşturulması önceliğimizdir. Bir tarafın uğraşı tahlilin kilidini açmaya yetmiyor.
2017’de İsviçre’de Rum tarafı Kıbrıs Türkü ile bırakın siyasi gücü refahı, hastaneleri bile paylaşmam diyerek yeniden masadan kaçtı. AB atılan adımlara karşın verilen kelamları yerine getirdi mi? Hayır. Vermeleri gereken takviyeleri Kuzey Kıbrıs’a vermediler.
Bugün Kıbrıs’ta iki başka devlet var. Bu diplomasi oyunlarına artık tahammülümüz kalmamıştır.
Paydaşlığı Rumlarla birlikte tekrar tesis etmek mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs’ta yaşayıp da kendi cumhurbaşkanını Güney Kıbrıs’ın başındaki kelamda yöneticilere şikayet edenlerle Güney Kıbrıs güç devşireceğini zannediyorsa aldandığını bilmelidir. Kelamda paçavralar mlesef kendi cumhurbaşkanını kalkıp da Güney Kıbrıs’ın kelamda cumhurbaşkanına şikayet ederse bunun akıbeti nereye varır benim sevgili kardeşlerim çok iyi biliyor.
Kıbrıs probleminde tek mağdur vardır, o da yıllardır yok sayılan, hakları gasp edilen Kıbrıs Türkleri’dir. Maraş’ta atılan adımın nedeni mevcut mağduriyetlerin giderilmesini sağlamaktır. Maraş’ta herkesin faydasına neden olan yeni bir periyot başlayacaktır.
Akdeniz’in tekrar huzur havzası haline gelmesi gerektiğini savunduk fakat iyi niyetli uğraşlarımızın karşılığını alamadık.
Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumakta kararlıyız. Uyuşmazlıkların diyalogla tahlili öncelikli tercihimizdir. Kimsenin hakkına el uzatmıyoruz. Yalnızca Rum – Yunan ikilisinin haklarımızı gasp etmesine mani olmaya çalışıyoruz. Diplomasi ve müzakere bizleri ortak payeye ulaştıracak en kısa yoldur. İsteğimiz AB’nin uzattığımız eli havada bırakmamasıdır.
İnşallah Doğu Akdeniz’deki araştırma fliyetlerimizden de müjdeli haberler alacağımıza inanıyoruz. Doğu Akdeniz’deki fliyetlerimize devam edeceğiz.
Detaylar birazdan…
Karar
