Ak Parti’nin bir müddettir hesap şaşkınlığı sebebiyle sormayı unuttuğu bir soru ile girelim yazıya:

-2019 lokal seçimlerine İstanbul’da 16 binlik farkı Cumhur İttifakı aleyhine 800 bine çıkarıp sembol bir kentin elden çıkmasına yol açan sebep nedir?

Siyasi ahlak dersidir değil mi? Ak Parti’nin, ortağı ile birlikte nalıncı keseri üzere her şeyi kendine yontma, devleti kendi siyasi çıkarları için kullanma, adaleti kanırtma, ahlakı ıskalama, vatandaşın fazilet hassaslığını dikkate almama…

Çok evvel bir orta “Ak Parti ahlaki üstünlüğünü kaybetti” diye yazmıştım. Siz “Önce ahlak ve maneviyat” diye bir yoldan gelmişsiniz, isminizin başına “Adalet”i koyarak o insani hassaslığı şiar edinmişsiniz ve artık “siyaseten başınız dara düştüğü” için çok açık yoldan çıkışlara bile tevessül ediyorsunuz.

Siyaseten başınız dara düştüğü için… Hesap tutmuyor bir türlü. Yüzde 50 artı 1 toplanamıyor. Epeydir bir katakulli aranıyor. Son seçim yasası değişikliği Arşimed’in “Buldum” heyecanı üzere bir duyguyu yansıtıyor.

Buldun da, sor hele neyi buldun?

Barajı yüzde 7’ye indirme… Aşikâr ki “ihale yasaları” üzere adrese teslim MHP’yi kurtarma düzenlemesi. Olağan MHP yüzde 7’yi bulabilirse… Sonrası, yani vilayetlerde ittifakın iki yanına imkan sağlayan ve bir manada herbir oyun Meclis’te temsilini mümkün kılan “bakıye – artık oy” düzenlemesini kaldırmak niçin?

Orada “siyasi hinlik – cinlik” devreye giriyor: MHP’yi de vuracak, doğal asıl rakip alanda oynayan yeni kurulmuş partileri vurmayı hedefleyen, lakin vilayetlerdeki oy dağılımına nazaran rastgele baraj düşüncesi olmayan partileri de çıkar – kayıp telaşına sürükleyecek, ittifak hesaplarında dağılmaları planlayan bir proje…

Ve “Burası çok önemli!” Güya Cumhurbaşkanlığından ümidini kesmiş de, hiç olmazsa mesela İstanbul’da Belediye Meclisi’ndeki çoğunluğu “ana muhalefet” üzere kullanma hesabında olduğu üzere Meclis’te çoğunluk elde etme düşüncesi…

Bu algı düşünülmedi mi? Tayyip Erdoğan vatandaşın bu algıya sürüklenmesine kendi siyasi prestiji açısından nasıl razı oldu?

MHP Türkiye genelindeki yüzde 7 barajıyla kurtulmaya fit olurken, vilayet barajı sebebiyle vereceği firelere nasıl razı oldu? Yoksa oldu olacak MHP’lilerin, doğal Büyük Birlikçilerin Ak Parti listelerinden aday gösterilmesine mi gidilecek?

Bütün siyasi yorumcuların, Millet İttifakı ile temas halindeki Gelecek, DEVA, Sdet ve Demokrat Parti’nin konumuna ağırlaşması doğal. Evet, bu tuzak onlara. “Tayyip Erdoğan affetmez” diye bir kant dolaşır siyasi kulislerde. Bu proje, bu türlü bir “siyasi intikam” altyapısı ile malül.

Ancak kim bilir, islâmî ıstılahta çok kullanılan “size şer üzere görünen işlerde tahminen de hayır vardır” yaklaşımından bakıldığında öteki gelişmeler olabilir.

Bu iş biraz bilardoya benziyor. Bir topa vuruyorsunuz, istemediğiniz kombinezonlar ortaya çıkıyor. “Salto atmak”tan bahsetmiştim dış siyasette güç kullanma sadedinde. Kendi oyununa gelmek hani… Alt alta üst üste boğuşmalarda, ya düelloda bir patlama sesi duyulur, bir mühlet sonra yere cansız düşene nazaran kimin vurulduğunu öğrenirsiniz.

DEVA, Gelecek, Sdet ve Demokrat Parti…

Evvel DEVA ve Gelecek kurucuları karşılaştı o soruyla? “Neden başka başkasınız?” Babacan, Davutoğlu’na kaç yerde, kaç dost tarafından kaç kez sorulmuştur. Sonra Sdet için sorulmuştur tıpkı soru. Belirli ki Tekrar Refah Partisi kurulduğunda da tıpkı sorular akla gelmiştir? Neden ayrışma?

Doğal Ak Parti’deki ayrışmaların muhasebesi…

Bilmem, bilhassa DEVA ve Gelecek’in farklı partileşmelerine soranları tatmin edecek bir karşılık verilebilmiş midir?

Bu işlere baş yoran bir dost, whatsapp bildirisiyle “İşte birleşme zamanı” diye yazmış.

Nasıl olur, ne yapılır, nasıl formül bulunur bilmem, lakin “şerden hayır çıkacaksa” onun vakti gelmiş olmalı.

Ak Parti kitlesi… Muhafazakar – dindar kitle. Bu türlü vakitlerde şu ikilem yaşanır: Her şeye karşın adalet ıskalanmamalı ya da “Harp hiledir.”

Bu ikincisi, ana kıymetlerden kopuş sırasında yaslanılan “meşrulaştırma” sapmasının manivelasıdır. Lakin öbürleri tarafından görülür bu sapmalar ve en çok “Değerlere bağlılıktaki samimiyet” sorgulamalarına gidilir.

Bence iyi olmaz. “Değerler” ismine iyi olmaz. Onun peşinden İstanbul’da 16 bin olan farkın 800 bine çıkması üzere bir “ahlak tokadı” gelir.

Bence yüzde 7 ülke barajı ile MHP’yi kurtarın kâfi, öbür kısmı için AKP’yi Ak parti olmaya davet ederim.

BERAT KANDİLİ MAHŞER HASSASLIĞI

Ramazana 15 gün kaldı. Bu gece üç ayların son kandilini yaşayacağız. Berat gecesi, bize, mahşer ortamından ak yüzle çıkabilmeyi hatırlatmalı. Oradan ak yüzle çıkabilmek, burada pak kalmakla mümkün. Kirli gidilirse ak yüzle çıkılmaz, bu çok açık. O yüzden Kur’an uyarıyor: “Herkes yarına ne gönderdiğine baksın.” Ahiret inancımız bu türlü bir hassaslık sağlıyorsa içini doldurabilmişiz demektir.

Karar