20 Ağustos’ta yayımlanan kararda, Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nün Vilayet Emniyet’e değil, merkeze bağlı olduğuna vurgu yapıldı. Kararname yerine Cumhurbaşkanı Kararı ile alınmasından ötürü düzenlemenin AYM’ye götürülemeyeceği belirtildi. Soru işaretleri doğuran yeni kuvvetin, İstanbul’da 500 şahıstan oluşacağı kaydedildi. Vazifesi ‘toplumsal vakalara müdahale’ olarak açıklandı.

“SİYASETÇİLERİ TAKİP EDECEK Mİ?”

Davutoğlu “Emniyet Genel Müdürlüğü’nde valiliğin kontrolünden farklı, direkt Cumhurbaşkanı irtibatlı bir birlik kurmaya neden gereksinim hissedilir” yansısını gösterdi. Gelecek Partisi de “Direkt merkeze bağlanmasındaki gaye nedir? Bu yapı hangi kurum tarafından denetlenecek” sorularını yöneltti. CHP’li Tanrıkulu ise soru öngergesinde “Bu kuvvetin siyasetçileri takip etme yetkisi var mı” tabirlerine yer verdi.

TÜRKİYE ‘TAKVİYE HAZIR KUVVET’İ TARTIŞIYOR

20 Ağustos’ta Resmi Gazete’de açıklanan kararda “İstanbul Vilayetinde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün direkt merkeze bağlı taşra teşkilatı olarak Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulmasına karar verilmiştir” denildi. Cumhurbaşkanı Kararı ile hayata geçirilen düzenlemeye ait Emniyet, toplumsal hadiselere müdahale edeceği belirtilen bu çalışanın, şehirlerarası sevkte ‘ekonomik tasarruf’ sağlayacağını duyurdu. Muhalefet ise soru işaretleriyle dolu yeni kuvvete dair tenkitlerini sıraladı.

Türkiye, İstanbul’da kurulan ve direkt merkeze bağlı olan Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nü tartışıyor. Resmi Gazete’nin 31 bin 220’nci sayısında yer alan 2844 sayılı kararda “İstanbul Vilayetinde Emniyet Genel Müdürlüğü’nün direkt merkeze bağlı taşra teşkilatı olarak Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü kurulmasına karar verilmiştir” sözleri yer aldı. 20 Ağustos’taki Resmi Gazete’de bulunan düzenlemenin Cumhurbaşkanı Kararı ile alınması dikkat çekti. Muhalefetin reaksiyon gösterdiği karar, çeşitli soru işaretlerine neden oldu. 25 bin özel harekât polisi ile 30 bin bekçinin misyon yaptığı süreçte neden bu türlü bir kuvvete muhtaçlık duyulduğu soruları gündeme geldi. 

Tartışmaların akabinde Emniyet Genel Müdürlüğü açıklama yaptı. Ankara’dan sonra İstanbul’da Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nün kurulmasıyla toplumsal aktiflik ve hadiselerde alınacak tedbirler kapsamında vilayet emniyet müdürlüklerinin çalışma şartlarının bozulmaması, işçinin misyonu dışında ek vazife yüküyle performansının olumsuz etkilenmemesi ve aldığı çevik kuvvet ile başka eğitimlerle profesyonelleşen işçinin hızla sevk edilmesinin amaçlandığı savunuldu. EGM’den yapılan açıklamada, 4 Haziran 2018 tarihli Bakanlar Konseyi Kararı ile Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde 500 çalışanla Ankara Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nün kurulduğu hatırlatıldı. 

Ülke genelinde gerçekleşen toplumsal aktiflik ve hadiselerde, Ankara Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nün iki yılda gösterdiği ‘yüksek performans ve verimlilik’ göz önüne alınarak İstanbul’da da 500 çalışanla Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nün kurulduğu belirtilen açıklamada, şu tabirlere yer verildi: “Her iki vilayetimizde bulunan Destek Hazır Kuvvet Müdürlüklerimiz, Türkiye genelinde gerçekleşen toplumsal aktiflik ve vakalarda vatandaşlarımızın anayasamız ile garanti altına alınan haklarının daha faal kullanılmasının sağlanması hedefiyle alınacak tedbirler kapsamında valiliklerimizce yapılan destek kuvvet taleplerinde vilayet emniyet müdürlüklerimizin çalışma şartlarının bozulmaması, işçimizin vazifesi dışında ek misyon yüküyle performansının olumsuz etkilenmemesi, aldığı çevik kuvvet eğitimlerinin yanı sıra öteki eğitimlerle profesyonelleşmiş işçinin hızla sevk edilmesi emeliyle kuruldu. Destek Hazır Kuvvet Müdürlükleri, ülke genelinde toplumsal eylem/etkinliklerde yüksek riskli spor karşılaşmalarında, sarsıntı başta olmak üzere doğal afetlerde faal bir formda görevlendirilmektedir.”

“DEPREMDE MISYON ALDILAR” 

Elazığ ve Malatya’da meydana gelen zelzele sonrası Destek Hazır Kuvvet işçisinin iki ay boyunca zelzele bölgesinde aralıksız vazife yaparak vatandaşlara hizmet ettiği bildirilen açıklamada şöyle devam edildi: “Ülkemizde her yıl yaklaşık 30 milyon kişinin katıldığı ortalama 48 bin toplumsal eylem/etkinlik düzenlendiği ve yaklaşık 140 bin işçinin değişik vilayetlerden destek olarak görevlendirildiği göz önüne alındığında, Destek Hazır Kuvvet Müdürlüklerimizin kurulması ile her türlü toplumsal etkinliklerde alınacak tedbirlere yardımcı olunması, kentsel arama ve kurtarma hususlarında profesyonelleşmiş uzman işçi ile hizmette aktiflik ve verimliliğin artırılması, işçinin sevklerinde ekonomik taraftan tasarruf edilmesi sağlanmıştır. Bu biçimde işçinin ulaşım esnasında ortaya çıkacak yorgunluğunun ve vakit kaybının ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacak Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü işçisinin görevlendirilmesi ile iş randımanının daha da artırılması hedeflenmektedir.” 

“ÇEVİK KUVVETTEN SEÇİLECEK”

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Sözcü’ye yaptığı açıklamada “Zaman kaybı ve maliyeti de ortadan kaldırıyoruz ve tasarruf sağlıyoruz” sözlerini kullandı. Soylu “ikinci bir teşkilat kuruluyor” tenkitlerine ise “Emniyet’e bağlı, süratli harekete geçme kapasitesi olan taşınabilir bir çevik kuvvetten kelam ediyoruz. Vaka bundan ibarettir” kelamlarıyla cevap verdi. Soylu’nun aktardığına nazaran, Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü Güvenlik Daire Başkanlığı’na bağlı olacak ve Ankara’dan görevlendirilecek. Bu müdürlükler bünyesinde Ankara’da ve İstanbul’da toplam bin 500 polis vazife yapacak. Polisler çoklukla çevik kuvvetten seçilecek.

NEDEN MUHTAÇLIK DUYULDU?

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu “Emniyet Genel Müdürlüğü’nde valiliğin kontrolünden başka, direkt Cumhurbaşkanı irtibatlı bir birlik kurmaya neden gereksinim hissedilir” diye sordu. Partisinin vilayet liderleri toplantısında konuşan Davutoğlu, şunları söyledi: “Valilerin kontrolünde olmayan bir gücün kim tarafından denetlenecek, kim tarafından o gücün yanlış uygulamaları olursa karşılık oluşturulacak. Tabi ki devletin devletin güvenliği ve milletin huzuru için her türlü önlem alınacak lakin devletin mimarisi bozulamaz. Anayasal çerçevede emniyet genel birliğine yasal manada verilen yetkilerin dışında hiyerarşisi açık ve net olmayan yapılar ortaya koyduğunuz vakit milletin var olan sisteme olan itimadını sarsarsınız. Millet gerektiğinde takdirini, yazgısını nasıl belirleyeceğini 15 Temmuz gecesi gösterdi. Kontrolsüz ve kamu olarak ne yapacağı belirli olmayan bir destek kuvvet değildi 15 Temmuz gecesi harekete geçen. 15 Temmuz günü harekete geçen milletin kendi desteğiydi, kendi gücüydü. Siz o gücü kaybederseniz, hangi yapıyı kurarsanız kurun ulusal huzuru sağlamakta zorlanırsınız. Türkiye demokratik hukuk devletidir. Demokratik hukuk devletinin mimarisi bozmamak lazımdır. Bugün yaptığımız açıklamayla birtakım sorular sorduk, ümit ederiz bu sorulara hakikat, dengeli karşılıklar verilir ve toplumdaki tasalar, bizdeki korkular giderilir.”

HANGİ KURUM DENETLEYECEK?

Gelecek Partisi İçişleri Siyaset İzleme Heyeti, şu soruları yöneltti: “Takviye Kuvvetlerin kuruluşu anayasal ve türel midir? Neden Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle değil de, cumhurbaşkanı kararıyla oluşturulmuştur? Destek Kuvvetler Müdürlüğü çok rahatlıkla Vilayet Emniyet Müdürlüğü bünyesinde kurulabilecekken, neden direkt Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlanmıştır. Münasebetiyle direkt merkeze bağlanmasındaki gaye nedir? Bu türlü bir yapı vilayet yönetimi kanununa ve polis görev ve selahiyetleri kanununa uygun mudur? Bu kanunlara nazaran Emniyet Genel Müdürlüğü’nün Vilayet teşkilatları, Vilayet valisinin nezareti ve kontrolünde Vilayet Emniyet müdürlükleri olarak teşkilatlanmıştır. Lakin Cumhurbaşkanı kararıyla idari yapımızda olmayan yeni bir durum ve yapı ortaya çıkmıştır. Bu durum kurumlar hiyerarşisi açısından sakınca oluşturmayacak mıdır? Direkt merkeze bağlanmasındaki gaye nedir? Bu yapı hangi kurum tarafından denetlenecektir?”

SİYASETÇİLERİ TAKİP ETME YETKİSİ VAR MI?

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya “Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğü’nün AKP Hükümetine muhalif görüşte olan vatandaşları ve siyasetçileri takip edebilme yetkisinin bulunduğu argümanları hakikat mudur?” diye sordu. Soylu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi veren Tanrıkulu, Soylu’dan bu ünitenin kuruluş maksadı ve çalışma alanlarını açıklamasını isterken, şu soruları yöneltti: “Takviye Hazır Kuvvet Müdürlüğüne bağlı toplam kaç polis görevlendirilmiştir? Vilayetlere nazaran dağılımı nasıldır? Görevlendirilecek olan çalışanlar hangi uzmanlık alanlarından seçilmiştir ya da seçilecektir? Destek Hazır Kuvvet Müdürlüğü tarafından Cumhurbaşkanı ve devlet büyüklerinin programları başta olmak üzere mitingler ve muhtaçlık duyulması halinde spor karşılaşmalarında görevlendirilme yapacağı argümanı gerçek mudur?”

Karar