Bilal Erdoğan, Sıklık Tabiat Parkı’nda 20 bin metrekare alana şurası, 28 metrekarelik 10 kıl çadır, 216 metrekarelik büyük çadır ve donatılardan oluşan Çorumlu Obası Gençlik Kampı hakkında Belediye Lideri Halil İbrahim Aşgın’dan bilgi aldı.
Öğrencilerle ok atıp mangala oynayan Erdoğan, öğrencilerin sunduğu şovları izledi.
“ONLARI KISKANÇLIKTAN ÇATLATIN”
Erdoğan, kendisini “TÜGVA burada, ağabeyinin yanında” kelamlarıyla karşılayan TÜGVA üyeleriyle sohbet edip, hatıra fotoğrafı çektirdi.
Öğrencilere, “TÜGVA ile uğraşıyorlar, neden biliyor musunuz?” diye soran Erdoğan, “Siz TÜGVA’da karışık kuruşuk, abuk sabuk bir şey yapıyor musunuz? Niçin uğraşıyorlar sizinle? Niçin işlerine gelmiyor? Kıskanıyorlar değil mi? O vakit daha da başarılı olun. Onlar da kıskançlıktan çatlasın.” sözlerini kullandı.
Öğrenciler sohbetin akabinde Erdoğan’a, tarihi Çorum St Kulesi’nin fotoğrafını armağan etti.
Bilal Erdoğan, açılış merasiminde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının en çok gençleri etkilediğini, İlim Yayma Vakfı’nın bu yılki burs mülakatlarında gençlerdeki salgın kaynaklı tutukluğu görebildiklerini söyledi.
Gelecekte “salgın vaktinin çocukları” denecek bir jenerasyonun ortaya çıkacağını varsayım ettiğini belirten Erdoğan, Çorum Belediyesinin inşa ettiği tipten gençlik kamplarının, salgının tesirlerini gidermede, gençlerin toplumsallaşmasını sağlamada değerli bir hizmeti yerine getireceğini vurguladı.
Türkiye’de kutuplaşma diye bir şey çıkartıldığını tabir eden Erdoğan, şunları lisana getirdi:
“Vahdet inancının mirasçılarıyız, o vahdet inancını bozmaya yönelik bir iş bu kutuplaşma. ‘İnsanlık dinler olursa gelişemez’ diye bir inanış vardı. Bu devir dünyada geride kaldı. Artık inananların inancına, inanmayanların da inanmamasına hürmet duyma periyoduna girildi. Lakin Türkiye’de o pozitivist akımın tesirinde, kendi karanlıklarını aydınlık sanan bir kesim kaldı. Bunlar hala inandığınız vakit, bir Allah’a kul olduğunuz vakit gelişemeyeceğinizi, büyük işler yapamayacağınızı düşünüyorlar. Kendileri yapamıyorlar ya, herkesi kendileri üzere sanıyorlar.”
ŞELÇUK BAYRAKTAR’I ÖRNEK GÖSTERDİ
“İnanan, namaz kılan, bir Allah’a kul olan, hacca giden, zekatını veren, insanlara yararlı bir hayat yaşamaya çalışan gelişemez mi? Teknolojide, bilimde, fende ilerleyemez mi?” diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:
“İlerler değil mi? Nereden biliyoruz ilerleyebildiğini. Bak, Selçuk Bayraktar’dan biliyoruz. Ecdadımızdan biliyoruz. Tarihin birçok yüzyıllarına ecdadımız damga vurmuş. Sanıyoruz ki yalnızca savaş meydanında damga vurmuş. Edebiyatta, fende, bilimde de damga vurmuş. Çağının en büyük alimleri bizim ecdadımızdan çıkmış lakin birebir vakitte çok da dindar, namazlı. Batı’dan onların yanına gelebilen kimse yok. Artık de Selçuk Bayraktar örneği var. Dindar mı? Dindar. Namazlı mı? Namazlı. Her türlü bu aydın sanan karanlıkların yobazlık dediği her şeyi yapıyor lakin şu anda dünyada yanına yaklaşabilen yok. Bu türlü olsak daha iyi değil mi?”
İnançsız insanların huzursuz beşerler olduğunu, ne vakit kendilerini kaybedeceklerinin aşikâr olmadığını savunan Erdoğan, “Batı’da intihar oranlarında çok büyük artış var. Aile mefhumu büsbütün kayboldu. Cinsiyetsizlikten tutun diğer şeylere kadar abuk sabuk, Batı medeniyeti şu anda kendilerinde test ediyor. Huzur diye bir şey kalmadı, Avrupa’nın geleceği karanlık.” diye konuştu.
“BENİM UZMANLIK ALANIM AVRUPA”
Avrupa’nın birliği denilen, o kutsanan Avrupa ideali kaybolduğunu söz eden Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Benim uzmanlık alanım, doktora alanım Avrupa. Avrupa diye bir şey kalmayacak. Şu anda Avrupa’da seçimler yapılıyor, hükümet kurulamıyor ülkelerde. Ülkeler birbiriyle arbede içinde. Avrupa’da başkan denilecek bir tane adam yok. Hangi ülkenin başkanı, Avrupa’nın başkanı, yok. Mlesef hepsi komik duruma düşmüş durumda. Amerika’nın bu kadar ekonomik gücüne karşın şu anda çok önemli sıkıntıları tartışıyorlar. Bunlar inançsız toplumların yaşamaya mahkum olduğu sorunlar, meşakkatlerdir. Ne olur yani hem inançlı, hem gelişmiş bir toplum olunabileceğini görüyorsak, bundan niçin uzak duralım.”
Erdoğan, namaz kılan, hacca giden, zekat veren insanların mutlaka kusur yapmadığı üzere bir argümanının olmadığını, fakat günde beş vakit namaz kılmanın kişinin kendini yanlışlarından alıkoyması istikametinde bir niyet içerdiğini de vurguladı.
Türkiye’de hala inançlı olmayı gericilik olarak kıymetlendiren bir kesitin bulunduğunu söyleyen Erdoğan, “Türkiye’de kutuplaşma dedikleri mlesef bundan ibaret. İnançlı olmanın bu ülkenin gelişiminin önünde bir pürüz olduğunu düşünüyorlar. Ahiretin kendilerine hatırlatılmasından rahatsız oluyor. ‘Ben ahireti düşünmek istemiyorum’ diyor. ‘Hesaba çekilme fikrini bana hatırlatmayın’ diyor fakat biz hesaba çekileceğimizi düşünüyoruz. Bu dünyada varsa günahımız, onun da karşılığını öbür tarafta göreceğimizi düşünüyoruz. Bu sayede de daha iyi beşerler olmamız gerektiğini düşünüyoruz. Siz ortada dolaşan algı çalışmalarına bakmayın. Bir taraf kendini anlatmaktan aciz, bir tarafta her türlü melanete sarılıp, insanlara iftira atıyor, ithamda bulunuyor, hakaret ediyor, saydırıyor. Biz iyi beşerler olmaya çalışacağız.” değerlendirmesinde bulundu.
Dünya Etnospor Konfederasyonu Lideri Bilal Erdoğan, dünyanın Türkiye’nin güçlü olmasına gereksiniminin olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
“Dünyanın karşı karşıya olduğu zahmetleri çözecek bir fikir, yaklaşım artık Batı’dan çıkmayacak. Bunun bizlerden, Türkiye’den çıkması lazım. Yüzlerce yıl adaletle çok büyük coğrafyalara hükmetmiş, insanları huzur içinde yönetmiş ecdadımız var. İnancımızdan aldığımız ilhamla bunu başarmışız. Artık yeniden inancımızdan aldığımız ilhamla bu dünyanın sorunlarına tahliller üretecek insanların yetişmesi lazım. Bir olduğumuz vakit daha güçlü oluruz. Daha güçlü olduğumuzda da dünyadaki zulümlerle daha iyi başa çıkarız. Bugün geldiğimiz noktada bile 20 yıl öncesine nazaran çok zulme son vermiş bir Türkiye var. Bugün Bosna’ya, Filistin’e, Azerbaycan’a, Libya’ya gidin. Bu halimizle bile oralardaki zulümlerin son bulmasını yahut tekrar alevlenmemesini temin eden bir Türkiye’yiz elhamdülillah. Ne kadar güçlü olursak o kadar fazla zulme son vereceğiz. Bugünkü düşüncelerimizi aşacağız, çok daha güçlü olmaya devam edeceğiz. Allah’ın müsdesiyle 21’inci yüzyıla siz gençler damga vuracaksınız.”
Merasimde, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, AK Parti Çorum Milletvekilleri Ahmet Sami Ceylan, Oğuzhan Kaya, Erol Kavuncu ve Belediye Lideri Halil İbrahim Aşgın da birer konuşma yaparak, tesisin kente hayırlar getirmesi temennisinde bulundu.
Karar
