ABD’de lider adayları Cumhuriyetçi Donald Trump ile Demokrat Joe Biden’ı karşı karşıya getiren ikinci ve son canlı yayın tartışmasında hem iç siyaset hem de dış siyaset bahislerinde keskin bir ayrışma öne çıkarken, bilhassa koronavirüs, Rusya ve Çin ile alakalar konusu gerginliğe neden oldu.
ABD’de 3 Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerine kısa mühlet kala Trump ve Biden, NBC sunucusu Kristen Welker’ın moderatörlüğünde Tennessee eyaletinin Nashville kentindeki Belmont Üniversitesi’nde karşı karşıya geldi.
“Kovid-19 ile çaba” başlığıyla başlayan tartışmada, Trump, virüsün yakın vakitte yok olacağını belirterek, “Haftalar içinde virüs için elimizde bir aşı olacak.” sözünü kullandı.
Trump, Kovid-19’un yalnızca ABD’nin değil tüm dünyanın sorunu olduğunu belirterek, aldıkları tedbirlerin yerinde ve vefat oranının düşük olduğunu savundu.
“BU KADAR VEFATIN SORUMLUSU BİRİ ABD LİDERİ OLARAK KALMAMALI”
Biden ise “220 bin Amerikalı bu hastalıktan öldü ve benim diyebileceğim öteki bir şey yok. Bu kadar mevtin sorumlusu birisi Amerikan lideri olarak kalmamalı.” dedi.
Trump, moderatörün “Aşının haftalar içinde çıkacağına dair garanti veriyor musunuz?” sorusuna, “Bunu garantileyemem fakat yıl sonuna kadar aşı kesin çıkacak. Bu mevzuda bir iki firmanın talihi yüksek. Bu firmalar Johnson and Johnson, Moderna ve Pfizer.” cevabını verdi.
“KARANLIK BİR KIŞA GİRİYORUZ”
Biden ise Trump’ın daha evvel Paskalya’ya ve yaza kadar virüsü bitireceklerini söylediğini anımsatarak, “Şu anda karanlık bir kışa giriyoruz ve Trump’ın hala net bir planı yok. Aşının gelecek yılın ortasına kadar hazır olmasına çok muhtemel bakılmıyor.” dedi.
Trump, virüs ile yaşamayı öğrendiklerini lisana getirerek, “Başka bir talihimiz yok. Joe üzere kendimizi konutumuzun bodrum katına kapatamayız. Onun kendini bodruma kapama fakat hala çok fazla para kazanma yeteneği var.” diye konuştu.
Biden, Trump’ın bu sözüne, “Bununla yaşamayı öğrendiğimizi söylüyor fakat beşerler ölmeyi öğreniyor. Bugün birçok kişinin kahvaltı masasında boş sandalye vardı.” kelamlarıyla reaksiyon gösterdi.
“KORONA BENİM DEĞİL ÇİN’İN SUÇU”
Biden’ın, sorumluluk alması gerektiğini söylemesi üzerine Trump, “Ben sorumluluk alıyorum. Bu benim değil Çin’in hatası.” dedi.
Bilim insanlarının önermesi durumunda ülkeyi karantinaya alıp almayacağının ve bunun ekonomik tesirlerinin sorulmasına Biden, “Ben ülkeyi değil virüsü karantinaya alacağım.” karşılığını verdi.
Adaylar Kovid-19 teşvik paketinin hala Kongreden geçmemiş olmasından ötürü birbirini suçladı.
Biden’ın Trump’ın kâfi tedbir almadığını söylemesine karşılık Trump, “New York’a bir bakın. Demokratların elinde lakin hayalet kente döndü. 10 binlerce insan bakımevlerinde öldü. Başka Demokrat eyaletler de birebir.” diye konuştu.
“BIDEN RUSYA’DAN 3.5 MİLYON DOLAR ALDI”
FBI ve DNI’ın Rusya ve İran’ın seçimlere müdahale etmeye çalıştığına dair açıklamalarının sorulması üzerine Biden, “Hangisi olduğu fark etmez, rastgele bir ülke Amerikan seçimlerine müdahale etmek isterse bunun bedelini öder.” dedi.
Biden, Trump’ı Rusya ve İran konusunda gereğince adım atmamakla suçlarken, Trump da “Joe, Rusya’dan 3,5 milyon dolar aldı bense tek kuruş almadım.” tabirini kullandı. Biden, buna karşılık olarak, “Ben hayatım boyunca hiçbir ülkeden tek kuruş para almadım.” dedi.
“BIDEN’IN AMERİKA HALKINA AÇIKLAMA BORCU VAR”
Tartışmada, Biden’ın oğlu Hunter Biden’a ilişkin olduğu tez edilen bir bilgisayardan çıkan maillerde Biden’ın lider yardımcılığı devrinde Ukraynalı bir güç firması ve Çin ile ilgilerine yönelik tezler da gündeme geldi.
Trump, Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’ın iş ortağının Çin ile ilgili argümanlarının üzerine giderek, “Biden’ın Amerikan halkına bir açıklama borcu var.” değerlendirmesinde bulundu.
Biden’ın, Trump’ın vergi kayıtlarını açıklamadığını belirtmesi üzerine ise Trump, yakın vakitte kendisinin kayıtlarını açıklayacağını belirtti.
Biden, Ukrayna konusunda kendisini, “Ukrayna’ya benim hakkımda negatif şeyler söyleyen tek insan bu adamdır(Trump).” sözüyle savundu. Lider yardımcılığı mühletince yanlış bir adım atmadığını söyleyen Biden, oğlunun Çin’den de çıkar elde etmediğini öne sürdü.
Trump, kendisinin iş adamlığı devrinde Çin’de hesabı olduğunu fakat lider olmaya karar verince bu hesapları kapattığını belirterek, “Benden farklı olarak Biden’ın başkanlığı devrinde oğlu ve kardeşleri daha da zenginleşti. Elektrik süpürgesi üzere tüm paraları süpürdüler.” diye konuştu.
Biden, lider seçilmesi durumunda Çin’i milletlerarası standartlara çekmek için çabalayacağını lisana getirirken, Trump, Çin’e uyguladığı gümrük vergilerini anlattı.
ADAYLAR KUZEY KORE KONUSUNDA GERİLDİ
Trump, vazifeye geldiğinde ABD’nin Kuzey Kore ile savaşın eşiğinde olduğunu tabir ederek, 32 milyon insanın vefatına pürüz olduğunu söyledi. Biden ise lider seçilmesi durumunda Kuzey Kore’nin nükleer faaliyetleri üzerindeki denetimlerine devam edeceklerini vurguladı.
Kuzey Kore başkanı Kim Jong-un ile alakası bağlamında Trump’ın “Diğer ülke başkanlarıyla iyi bağlarımızın olması iyi bir şey.” demesi üzerine Biden, “Bu, ‘Hitler Avrupa’yı işgal etmeden evvel onunla iyi münasebetlerimiz vardı.’ demek üzere bir şey.” sözünü kullandı.
Biden, Kim Jong-un ile görüşüp görüşmeyeceği sorusuna, “Onunla nükleer kapasitesini düşürme koşuluyla görüşürüm. Kore Yarımadası nükleerden arındırılmalı.” cevabını verdi.
TRUMP İÇİN “KAFASI KARIŞMIŞ” BENZETMESİ
Adaylar, sıhhat sistemi konusunda da birbirlerinin siyasetlerini sert lisanla eleştirdi.
Trump’ın bu bahiste Biden’a Demokrat aday adaylarından Bernie Sanders’ın siyasetleri üzerinden yüklenmesinin akabinde Biden, “Bu adamın başı karışmış. Öbür birine karşı yarıştığını düşünüyor. Sen Biden’a karşı yarışıyorsun.” dedi.
GÖÇMENLER KONUSUNDA SERT ÇIKIŞ
Trump, Meksika hududunda göçmen çocukların ailelerinden ayrılmasıyla ilgili soruya, “Onlar buraya çeteler ve makûs şahıslar tarafından ülkeye geçiş için kullanılmak üzere getiriliyor. Şu anda sonlarımız her zamankinden daha iyi. Bizim göçmenleri koyduğumuz kafesler inşa ettiğimizi argüman ediyorlar. Bunlar 2014’te inşa edildi. Bunu inşa eden Obama-Biden idaresiydi.” dedi.
Biden ise sonda çocukların ailelerinden ayrılmasını “suç” olarak nitelendirdi ve Trump’ın “bu kafesleri kim inşa etti?” sorusuna cevap vermedi.
Biden, Barack Obama devrinde göçmenlerle ilgili verilen kelamların tutulmamasına ait olarak da “Bir yanılgı yaptık ve bunu düzeltmek uzun vakit aldı. Ben artık lider yardımcısı değil, lider olacağım.” diye konuştu.
Trump, Biden’ın “yakala ve hür bırak” yaklaşımını eleştirerek, “Böyle yaparak, katiller, tecavüzcüler bizim ülkemize girer. Onların ismini alıp ülkenin içine salar sonra da ‘geri gelin’ dersek lakin en düşük IQ’ya sahipler geri döner.” dedi.
artışmada, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, ulusal güvenlik ve toplumsal mevzuların yanı sıra iklim değişikliği ve ırkçılık konuşuldu.
“BIDEN’IN İKLİM PLANI TAM BİR FELAKET”
İklim değişikliğine ait tartışmada Biden, bu durumu kabul edip ona nazaran siyasetler geliştirmenin ahlaki bir sorumluluk olduğunu tabir etti.
Biden, iklim değişikliği planının milyonlarca kişi için istihdam imkanı sağlayacağını, güç tasarrufu ile pak etrafın yanı sıra iktisada 1 trilyon dolar katkısı olacağını argüman etti.
Trump ise Biden’ın iklimi değişikliği planının Amerikalı aileler için yıllık 6 bin dolardan fazla maliyete yol açacağını belirterek, “Biden’ın iklim planı tam ekonomik bir felaket.” dedi.
Biden’ın iklim değişikliği planındaki rüzgar gücü seçeneğinin kuşlara ziyan verdiğini, değerli olduğunu, güneş enerjisinin ise şimdi sürdürülebilir olmadığını lisana getiren Trump, “İlk defa benim dönemimde güç bakımıdan bağımsızız. Artık güç için savaşmak zorunda kaldığımız onca ülkeye gereksinimimiz yok. Güç bağımsızıyız.” tabirlerini kullandı.
Trump, Biden’ın hidrolik kırma olarak bilinen kaya gazı yahut ulaşılması güç enerji kaynaklarının basınçlı suyla çıkarılmasına karşı olduğunu, sonradan bundan vazgeçtiğini sav ederken, Biden bunun gerçek olmadığını savundu ve federal yerlerde hidrolik kırma prosedürünü yasaklayacağını söyledi.
Biden, çevreyi kirleten sanayilere sınırlama getireceğini tabir ederken, Trump’ın “Petrol sanayisini kapatacak mısın?” sorusuna “Onları dönüştüreceğim.” cevabını verdi.
Bunun üzerine Trump, güç kaynağı zengini olan eyaletlere seslenerek, “Texas, Arizona, Pennsylvania bu açıklamayı iyi duyun.” dedi.
“BU ÜLKEDE SİSTEMATİK IRKÇILIK VAR”
Irkçılık konusunda fikri sorulan Biden, “Bu ülkede sistematik bir ırkçılık var. ABD hiçbir vakit eşitlik ve özgürlük kelamında durmadı.” dedi.
Biden, kendisinin, çocuklarına polis tarafından durdurulduklarında ne yapmaları gerektiğini anlatmadığını fakat ülkedeki siyahi ailelerin çocuklarına bunları anlattıklarını söyledi.
Trump ise idaresinin siyahi Amerikalılara kıymetli takviyeler verdiğini belirterek, “Abraham Lincoln’den sonra benden daha fazla siyahi Amerikalılara yardım eden öbür kimse yok.” dedi.
Donald Trump, 1994 yılında çıkarılan ve uyuşturucu unsur bulunduran şahısların 5 yıl hapsedilmesini öngören yasaya Biden’ın da dayanak verdiğini lisana getirdi. Biden buna karşılık, “O bir küsurdu. O biçimde yapılmamalıydı. Yalnızca uyuşturucu cürmüne bulaşmış şahısların yeri cezaevi değil rehabilitasyon merkezi olmalı.” sözünü kullandı.
Biden, Trump’a yönelik “Her ırkçı ateşe akaryakıt döken biridir o.” dedi.
“SEN YOLSUZ BİR SİYASETÇİSİN JOE”
Tartışma sırasında Trump sık sık Biden’a lider yardımcılığı yaptığı yılları hatırlattı ve neden bugün vadettiklerini o vakit yapmadığını sordu.
Biden’ın başarısız bir siyasetçi olduğunu savunan Trump, rakibine, “Ben senin yüzünden başkanlık yarışına girdim. Bu siyasetçiler yalnızca konuşur, faaliyet yok. Sen yolsuz bir siyasetçisin Joe, bana nasıl günahsız bir bebek olduğun masalını anlatma.” dedi.
Buna karşılık Biden, oğlu Hunter Biden’ın e-maillerinin sızdırıldığı dizüstü bilgisayarın kaynağını sordu ve 50 civarında istihbarat yetkilisinin bu bilgisayarın Rusya tarafından Trump’ın grubuna ulaştırıldığı argümanında bulundu.
Trump ise Biden’e “Laptop’un bir Rusya hilesi olduğunu mu söylüyorsun. Dizüstü bilgisayar Rusya’nın yani, latife yapıyor olmalısın.” sözüyle cevap verdi.
2020 ABD BAŞKANLIK YARIŞINA DAİR HER ŞEY
Tüm değerli tarihler, adaylar ve ABD başkanlık seçimiyle ilgili bilmeniz gereken her şeyi sizin için derledik.
NE VAKİT?
“Fox News Sunday” sunucusu Chris Wallace’ın sunduğu başkanlık münazalarının birincisi 29 Eylül’de gerçekleşmişti. ABD başkanlığına aday Joe Biden’ın lider yardımcısı adayı Kamala Harris ve ABD Lideri Donald Trump’ın lider yardımcısı adayı Mike Pence 7 Ekim’de münazara yapmışlardı.
15 Ekim’de gerçekleşmesi beklenen ikinci başkanlık münazarası Donald Trump’ın koronavirüs taşıması nedeniyle başkanlık münazaraları için kurulan komite, tartışmanın sanal bir münazara olmasına karar verdi. Lakin Donald Trump, tartışmanın özgün formatında olmasını talep etmesine karşın bu kabul görmedi. ABD Lideri Trump da sanal bir tartışmaya katılmayı reddetti. Joe Biden ise ABC News’in yayınladığı bir programa katılarak, halkın sorularını yanıtladı.
Türkiye saatiyle 23 Ekim saat 04.00’da gerçekleşen son başkanlık münazarası Nashville, Belmont Üniversitesi’nde yapıldı. Sürtüşmeli geçen münazarada Covid-19’la uğraş, Amerikan aileler, Amerika’da ırk, iklim değişimi, ulusal güvenlik, liderlik bahisleri konuşuldu.
Seçim 3 Kasım 2020’de gerçekleşecek.
ADAYLAR KİM?
CUMHURİYETÇİLER
Cumhuriyetçi Parti, ABD’de muhafazakar ve sağ eğilimli siyaset yapan, daha düşük vergileri, ferdî silahlanmayı, hür piyasa kapitalizmini, yüksek ordu harcamalarını ve göçmenlik konusunda daha sıkı kısıtlamaları hayata geçirmeyi destekliyor.
Cumhuriyetçi Parti’nin lider adayı Donald Trump olurken, lider yardımcısı adayı Mike Pence oldu.
DONALD TRUMP
SkyNews’e nazaran Donald Trump, reality show yıldızı ve bir iş adamı olmaktan çıkıp ABD yakın tarihinin en bölücü lideri oldu.
Müslüman ülkelerden gelen göçmenleri yasaklaması huzursuzluk yaratırken, bir vergi indirimi paketi sayesinde ABD iktisadını canlandırdığı için beğeni topladı.
Trump’ın ABD’yi önceleyen siyasetleri milletlerarası arenada birçok ülkeyi kızdırdı. Bilhassa, dünyanın istikrarsız ticaret sisteminden haksızca yararlanarak pazarlarda tasaya yol açan bir ülke olarak gördüğü Çin aleyhine birçok siyasete başvurdu. Çin’in, ABD açısından tek kabahati pazardaki avantajı da değil, Çin birebir vakitte ABD tarafından Paris iklim mutabakatından çekilmesi ve İran ambargosunu delmesi nedeniyle de suçlanıyor.
Pek çok insanın, ABD Lideri Donald Trump’ın dört yıllık vazifesini bitirip bitiremeyeceğine dair kuşkuları vardı. Buna, bilhassa rakibi Joe Biden hakkında Ukrayna soruşturmasını tahrik etmesi ve bunun üzerine azil davasıyla karşı karşıya kalarak vazifesini berbata kullanma suçlamasına maruz kalması neden oldu. Lakin yeniden de Trump, mahkemede davadaki bütün hatalardan aklanmayı bildi.
TRUMP VE TÜRKİYE İLGİSİ
Trump başkanlığındaki ABD, ‘suçlu’ İstek Sarraf’ın bir anda ‘şahit’e dönüşmesiyle, Hakan Atilla ve Halkbank üzerinden Türkiye’ye tüzel bir dava sürecinden çok siyasi yaptırım uygulamıştı.
Bir yandan Rahip Andrew Brunson davası Türkiye’de görülürken, ABD hükümeti hem Rahip Brunson davasını hem de S-400 sorununu mazeret ederek Türkiye’yi yeni kuşak uçak projesi F-35’ten çıkardı.
Türkiye’nin, Suriye’nin kuzeydoğusunda 9 Ekim 2019’da başlattığı Barış Pınarı Harekatı, ABD’yi rahatsız etmişti. Bunun üzerine ABD liderinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yazdığı, “Aptal olma” kelamıyla reaksiyon çeken harekatın başladığı gün gönderilen mektup, ABD ve Türkiye ortasındaki diplomatik bağları germişti.
LİDER YARDIMCISI MIKE PENCE
Donald Trump’ın lider yardımcısı seçtiği Mike Pence, işvereni Trump ilgi odağı olurken kendisi art planda kaldı. En yüksek vefat ve enfekte oranına sahip ülkelerden biri olan ABD’nin “Koronavirüs Misyon Gücü”nün başındaki kişi olarak Mike Pence, çok sert tenkitler almıştı.
DEMOKRATLAR
Sol eğilimli bir siyaset yürüten Demokrat Parti, orta dereceli ve ilerici bir görüşü benimser. Toplumsal problemlerde liberal görüşleri baskın olan demokratlar, daha yüksek vergilerle daha güçlü bir devleti tercih ederler. Bununla bir arada, Barack Obama ve Bill Clinton iki Demokrat Partili ABD liderleriydi.
Demokratların lider adayı Joe Biden seçilirken, o da lider yardımcısı olarak Kaliforniya senatörü Kamala Harris’i seçti.
JOE BIDEN
Barack Obama’nın lider yardımcılığını yapan Joe Biden, 2009 ve 2017 yılları ortasındaki misyon müddeti boyunca Donald Trump’ın lider yardımcısı Mike Pence’den daha yüksek onay oyu almıştı.
Uzun yıllardır ABD siyasetinde deneyim kazanan Biden, Obama tarafından seçilmeden evvel 1988 ve 2008’de başkanlığa adaylığını koymuştu. Ekim 2015’te ise 2016’da aday olmayacağını açıklamıştı.
78 yaşındaki Joe Biden, 3 Kasım 2020 seçimlerinde lider olarak seçilirse, vazifeye gelen en yaşlı lider olacak.
JOE BIDEN’IN TÜRKİYE SİYASETİ
Türkiye’yi, 2009 ve 2017 yılları ortası Barack Obama devrinde lider yardımcılığı ve Senato’da Dış Münasebetler Komitesi’ndeki vazifeleri sayesinde yakından tanıyan Joe Biden, başkanlık adaylığı katılaşmadan evvel New York Times’ın gerçekleştirdiği bir röportajda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı “otokrat” olarak nitelendirmişti.
Türkiye’nin Suriye siyasetlerini eleştiren Joe Biden bir açıklamasında, Suriye’de terörist YPG/PKK/PYD’nin desteklenmesi gerektiğini belirtmişti. Birebir vakitte Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de doğalgaz arama çalışmalarını da eleştiren Biden, Türkiye’de bulunan NATO füze sayısının azaltılması görüşünde.
Geçtiğimiz Ağustos ayında ise Joe Biden’ın Aralık 2019’da yaptığı açıklamalar Türkiye’de daha yeni gündem olmuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a karşı muhalefet kanadını desteklediklerini söyleyen Joe Biden, bunu açıkça göstermeleri gerektiğini belirtmişti.
YARDIMCISI KAMALA HARRIS
Birinci siyahi lider yardımcısı olan Kamala Harris, birebir vakitte, Demokratik Parti ön seçimlerinde Donald Trump’a meydan okuyan bir adaydı.
Harris, Joe Biden üzere Demokrat Parti’nin ılıman kanadında yer alıyor.
BAŞKANLIK SEÇİM SÜRECİ
ABD başkanlık seçimleri her dört yılda bir Kasım ayının birinci Salı günü yapılır. Lider adaylığı için en az 35 yaşında, ABD’de doğmuş ve son 14 yılını ABD’de geçirmiş olmak gerekir.
Ön Seçimler ve Parti Toplantıları
Seçim süreci, seçim yılının Ocak ve Şubat aylarında yapılacak ön seçimler ve parti toplantıları ile başlar. Ön seçimler, eyalet ve mahallî yöneticiler tarafından, her büyük partinin lider adayına bilinmeyen oylama yordamı kullanılarak düzenlenir. Parti toplantıları, siyasi partilerin kendi düzenlediği özel etkinliklerdir. Burada seçmenler, hangi adayı partilerinin lider adayı olarak sunacaklarına alenen karar verip sonucu ilan ederler.
Delegeler
Bir delege, ABD meclisindeki bir kümesi temsil eden seçilmiş kişidir. Her eyaletin nüfus büyüklüğüne nazaran delege atanır. İki çeşit delege vardır: Biri, tarafından atandığı lider adayı lehine oy kullanma mecburiliği olan “pledged” delege, oburu ise “süper delege” denen, istediği görüşte oy kullanabilen delegeler.
Ulusal Kongre
Her partinin seçim yılının yazında gerçekleştirdiği Ulusal Kongre, partinin ABD lideri adayını seçmek için düzenlenir. Lider adayı Kongre öncesi, delegeler tarafından belirlenirken, çoğunluğa ulaşılamadığı takdirde lider adayı, Ulusal Kongre’de seçilir.
Genel Seçim Kampanyası
Partilerin lider adayları belirlendikten sonra adaylar, ülke çapında teğe bir kampanya yürütürler. Ülkedeki seçmenlerin takviyesini kazanmak için mitingler düzenleyerek ve başkanlık münazarası üzere tartışmalara katılarak planlarını ve görüşlerini halka sunarlar.
Delege Şurası
Seçim günü seçmenler, sandık başına giderek tercih ettikleri adaya oy verirler. Liderlerini ve Lider yardımcısını dolaylı olarak seçen halk, her ikisini de Delege Heyeti denen süreç üzerinden seçer.
Eyaletler, Temsilciler Meclisi ve Senato’da sahip oldukları sandalye sayısına nazaran paylaştırılır. Bir adayın lider olabilmesi için en az 270 delege kazanması gerekir. Delege Şurası, seçim gününden bir hafta sonra toplanır ve lideri belirleyecek oylamayı gerçekleştirirler. Genelde, Delege Kurulu’nun toplandığını günün gecesi yeni lider duyurulur.
Yeni Başkan’ın Vazifeye Başlama Günü
Yeni liderin misyona başlama günü, 20 Ocak’ta Washington DC’deki ABD Capitol binasında düzenlenir. Evvel lider yardımcısı ve sonra lider yemin eder. Her ikisi de, 18. yüzyılın sonlarından beri kullanılan yemini okuduktan sonra resmen Lider ve Lider Yardımcısı olur.
KİM ÖNDE?
SkyNews’e nazaran Donald Trump, başkanlığının başında bile, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana, rastgele bir liderden daha az popülerdi.
Trump’ın kabul oyu, Aralık 2017’de en düşük düzeye ulaştıktan sonra bu oy oranını yükseltebildiyse de, George W. Bush ve Jimmy Carter hariç, son periyotta gelen liderlerin hala altında.
Trump’ın onay oyuyla ilgili değerlendirmede bulunan birçok gözlemci, ikinci periyotta de başkanlığı kazanabilecek kadar uğraş edeceğini söylüyor.
Lider adayı için oy veren seçmenler, tıpkı vakitte kimi Temsilciler Meclisi ve Senatör üyeleri için de oy kullanmış oluyorlar. Yapılan birtakım uzman yorumları, 2018’deki son ulusal orta seçimde Temsilciler Meclisi’nde Demokratların kendilerinden 40 sandalye aldığını gören Cumhuriyetçiler’in hala onları yakalayabileceği istikametinde.
Lakin, Demokratların Temsilciler Meclisi’ndeki çıkarı Senato’da yer kaybetmeleri değerine gerçekleşti.
ANKETLER BIDEN DİYOR
Geçmişte isabetli anket sonuçları yayınlayan şirket FiveThirtyEight, Joe Biden’ın halk gözünde favori aday olduğunu ortaya koydu.
ABD’NİN EN BÜYÜK SORUNU
Pew Research şirketinin Ağustos başında yayınladığı ankete nazaran, seçmenler için en kıymetli problemler fazla değişmedi.
Lakin anket sonucu, Biden’a ve Trump’a oy veren seçmenler ortasında bariz bir farkı gözler önüne serdi. Trump destekçileri ekonomiyi değerli olarak değerlendirirken, Biden destekçilerinin bir kısmı, hükümetin koronavirüs salgınında sıhhat hizmetlerindeki zaafiyetine reaksiyon verenlerden oluşuyor.
Emsal biçimde, ırksal ve etnik eşitsizlik Trump seçmenlerinin %24’ü için çok kıymetli olurken, bu oran Biden seçmenlerinde %76’ya varıyor.
İklim değişikliği de Trump taraftarları için neredeyse büsbütün değersizken, Biden destekçileri bu bahiste epeyce hassas.
SEÇİM SONUÇLARI NE VAKİT AŞİKÂR OLACAK?
3 Kasım’da gerçekleştirilecek seçim sürecinde sandıklar, ABD topraklarının birçok vakit diliminde yer alması nedeniyle sonraki güne kadar kapanmayacak.
Salgından ötürü birçok kişinin oyunu posta yoluyla kullanacağı düşünülüyor. Lakin Donald Trump, bunun sonucunda seçimlere hile karışabileceği tasası taşıyor.
Trump aksileri, Trump’ın bunu makamdan ayrılmamak için bir mazeret olarak kullanacağını düşünüyor. Bu türlü bir durumda Yüksek Mahkeme son kararı verecek.
Başkanlığı kazanan adayın 6 Ocak’a kadar onaylanıp 20 Ocak’ta misyona başlaması bekleniyor.
Karar
