Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki mevcut Gümrük Birliği Anlaşması'nın iş dünyası için artık gayrikâfi kaldığını belirterek, “Şu anda siyaset bir kenara konulur, yalnızca iktisat ve ticarete odaklanılırsa bunun yapılmaması için hiçbir sebep yok. Zira AB iş kişilerinin da buna gereksinimi var.” dedi.
Pekcan, AA muhabirine, son periyotta başta AB olmak üzere kimi devletlerle bulundukları temaslar ve yeni tip koronavirüs (Kovid-19) önlemleri çerçevesinde görüntü konferans prosedürüyle gerçekleştirdikleri görüşmeler hakkında haber verdi.
Hükümetin dijitalleşmeyle ilgili çok kıymetli çalışmaları olduğuna işaret eden Pekcan, Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen sanal ticaret heyeti ve sanal fuarlara Türkiye'nin çok süratli adapte olduğunu söyledi.
Pekcan, Kovid-19 salgını periyodunda sanal ticaret heyeti, sanal fuarlar ve telekonferanslarla memleketlerle temaslarını sürdürdüklerini hatırlatarak, mahsusen AB ile Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncellenmesi konusunda ağır görüşmelerinin olduğunu söz etti.
AB büyük elçileriyle iki kez görüştüğünü, memleketlerin ticaret odası liderleriyle istişarelerde bulunduklarını vurgulayan Pekcan, şöyle konuştu:
“Herkesin tasavvuru ortak, artık bu Gümrük Birliği Mutabakatı zayıf kalıyor. Yeni nesil bağımsız ticaret ittifaklarının (STA) kapsamı çok geniş. AB, üçüncü memleketlerle bu ittifakları imzaladı, bizim Gümrük Birliği Mutabakatımız bu devletlerin STA'larından arkada kaldı. Bu noktada bize hala hak veriyorlar. Şu anda siyaset bir kenara konulur, yalnızca iktisat ve ticarete odaklanılırsa bunun yapılmaması için hiçbir sebep yok. Zira AB iş kişilerinin da buna muhtaçlığı var.”
“VAZİFEMİZ MEVCUT YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRMEK”
Bakan Pekcan, Brexit olarak bilinen Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma sürecine de değinerek, süreç sonrası Türkiye'nin bu memleketle STA görüşmelerinin sürdüğünü ve çok olumlu gittiğini lisana getirdi.
Kovid-19 sonrası milletlerarası tedarik zincirindeki değişim öngörülerinin ve Türkiye'nin bu değişimden nasıl faydalanabileceğinin sorulması üzerine de Pekcan, dünyanın en büyük tedarikçisi konumunda olan Çin'in artık eskisi kadar ucuz iş gücü olmadığını, minimum fiyat olarak Türkiye'ye yaklaştığını bildirdi.
Çin'de işçiliğin pahalanmasından ötürü son vakitlerde yatırımların Çin'den Tayvan ve Vietnam'a kaydığına dikkati çeken Pekcan, Türkiye'nin bu mevzuda şanslı olduğunu anlattı.
Pekcan, o ortamdaki iktisatların Çin'e entegre olduğunu belirterek, “Biz de bu süreçten en karlı formda nasıl çıkabiliriz, ona yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bizim vazifemiz yatırım ortamını iyileştirmek, kolaylaştırmak ve öngörülebilir olmak. Bu hususta adımlarımızı atıyoruz ve yatırımcıyı davet edip, verdiğimiz teşvikleri, imkanları kendilerine anlatmak için uğraş sarf ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“İHTİSAS SERBES KESIMLERI İÇİN YENİ DESTEKLER PLANLANIYOR”
Pekcan, yüksek katma kıymetli üretim ve ihracata yönelik destekler verdiklerini, ihracat ve teknoloji odaklı yatırımları çekmek için ihtisas muaf ortamlarını hayata geçirdiklerini ve kira, nitelikli istihdam üzere desteklerin yanı sıra birçok vergi istisnası sunacaklarını lisana getirdi.
Bakan Pekcan, “Şimdi Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ile ortak bir çalışmamız daha var. Onların kimi desteklerinin de ihtisas muaf yerlerine verilmesi için çalışıyoruz.” sözlerini kullandı.
Singapur, Güney Kore ve Çin'in ihtisas bağımsız yerleriyle dijitalleşmeyi sağladıklarını vurgulayan Pekcan, şunları kaydetti:
“Atatürk Havalimanı'ndaki bağımsız kesimimizi 'ihtisas bağımsız bölgesi' olarak tanımladık ve 1. öncelikli kesimimizi bilişim olarak belirledik. Ayrıyeten, Uzak Şark örneklerinde olduğu üzere nanoteknolojiye de buralarda mahal vermeyi planlıyoruz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının 'Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi' programı ile bizim bakanlığımızın bu çalışmaları birebir örtüşüyor, ortak çalışmalar yürütüyoruz.”
Öncelikle yüksek teknolojili üretim ve ihracatı teşvik etmek üzere siyasetlerin yürüttüklerini lisana getiren Pekcan, ihracat ünite fiyatının artışı için de buna gereksinim olduğunu bildirdi.
Karar
