MHP Genel Lideri Bahçeli,  İnce’nin parti kurma tezleri için, “İnce ince siyasi amaçlarını dokuyor, bu da CHP idaresinin kanına dokunuyor. CHP’de sular durulmaz, gerçekten kaynayan tencere kapak tutmaz” derken ÂLÂ Parti Önderi Akşener’e, “Bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa müddet içinde meskenine dönmesi gerçek ve dengeli bir davranış olacaktır” davetinde bulundu.

UYGUN Parti Genel Lideri Meral Akşener'e de seslenen MHP önderi, “Zillet İttifakı’nın üç asıl ortağından ikisinin, yani CHP ile örtülü ortak HDP’nin Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’e olumsuz yaklaşımı ortadadır. Lakin GÜZEL Parti Genel Lideri son hareketiyle onlardan ayrışmış, başka düşmüştür. Meral Hanımın kendisi ismine iyi bir gelişmedir. Sayın Akşener’in bu türlü gitmeyeceğini, bu türlü ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa müddet içinde KONUTUNA dönmesi yanlışsız ve dengeli bir davranış olacaktır. MESKENINDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar ortasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense KONUTTA olmak isabetli bir tercihtir” tabirlerini kullandı.

MHP başkanı Bahçeli, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bahçeli, gazetecilerin “Ayasofya’nın ibadete açılması iç ve dış kamuoyunda çok tartışıldı. 24 Temmuz tarihindeki Cuma Namazı’na siz de katıldınız. Ne Sayın Kılıçdaroğlu ne de Sayın Akşener katılmadı. Lakin geçtiğimiz günlerde iyi Parti Genel Lideri Ayasofya Camii’ne giderek namaz kıldı. Siz bu gelişmeleri nasıl yorumluyorsunuz?” sorusuna şu karşılığı verdi:

“Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması inanç özgürlüğümüzün, irade gücümüzün, istiklal kararımızın tarihî bir gereğidir. Hamd olsun Müslüman Türk milletinin 86 yıldır bir sır üzere vicdanında mahfuz tuttuğu ikamesi imkânsız olan haklı beklentisi gerçekleşmiştir.

CHP’nin Ayasofya’ya nasıl baktığı belirlidir. Müze olarak kalması CHP’nin yegane isteğiydi. Hatta Sultan Ahmet Camii’nin bile müze olmasını söylem etmişlerdi. CHP’nin milletimizin ruh köküne bu kadar yabancı olması bizim için şaşırtan değildir. Müze olması gereken, vitrin süsünden farksız olan aslında CHP’nin köhne siyasetidir. Yunanistan ne dediyse CHP tekrarladı. Yunan bayrağı yarıya indi, CHP idaresinin yüzü asıldı, yelkenleri suya düştü. Ne üzücü bir durumdur ki, Türkiye’nin inanç ve egemenlik haklarını kullanmasına dış odaklarla birlikte CHP de reaksiyon gösterdi. İleri seviyede rahatsızlık yaşadı. Malum gafile kelam beyhude kelamdır. Gözleri var görmez, kulakları var duymaz, lisanları var söylemez. CHP istikametini kaybetmiş, siyasi iffetini ikbal korkusuyla heba etmiştir.

HDP’nin Ayasofya Camii’ne soğuk, aralıklı ve uzak hali ortadadır. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’in ibadete açılması HDP’nin karalar bağlamasına, Yunan zihniyetiyle eşzamanlı yas tutmasına neden oldu. Yani zilletin iki ayağı huzursuz, keyifsiz ve kederlidir. Zira bunların kumanda odasında ezana, bayrağa, vatana ve kutsal emanetlere hasımlık duyan çevrelerin yükü kelam mevzusudur.

Lakin YETERLI Parti Genel Lideri Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’i geçtiğimiz günlerde ziyaret ederek iki rekât Tahiyyetü’l-mescid namazı kıldı. Tahiyyetü’l-mescid namazı mescidin selamlanması, hürmet gösterilmesi demek ise de, esasen Şanlı Allah’a şükür, hürmet ve tazimdir. Bana nazaran bu ziyareti ve ibadeti ziyadesiyle memnuniyet vericidir. Allah kabul etsin.

Zillet İttifakı’nın üç asıl ortağından ikisinin, yani CHP ile örtülü ortak HDP’nin Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerif’e olumsuz yaklaşımı ortadadır. Lakin YETERLI Parti Genel Lideri son hareketiyle onlardan ayrışmış, farklı düşmüştür. Meral Hanımın kendisi ismine güzel bir gelişmedir. Sayın Akşener’in bu türlü gitmeyeceğini, bu türlü ittifak olmayacağını, olsa bile bir ayağının çukura düştüğünü görüp derhal ve çok kısa mühlet içinde KONUTUNA dönmesi gerçek ve dengeli bir davranış olacaktır. MESKENINDE rahatı ve huzuru bulacaktır. İkbal ile idbar ortasında sıkışıp kalmak yerine, kaldı ki zillete düşmektense MESKENDE olmak isabetli bir tercihtir.”

MUHARREM İNCE YORUMU

Gazetecilerin, “Efendim Muharrem İnce’nin parti kurma çalışmaları hakkında hayli tartışmalar yaşanıyor. Siz ne diyorsunuz?” sorunu yanıtlayan Bahçeli şunları söyledi:

“CHP’de sular durulmaz, gerçekten kaynayan tencere kapak tutmaz. CHP hiziplerin, farklı ideolojik akımların, fuzuli politik akıntıların baskısı altında. Sayın İnce parti kurar mı kurmaz mı bilemem, ancak bildiğim bir şey var, CHP’yi saat üzere kuranlar, sabırla kurgulayanlar, Türkiye’nin karşısına kurşun asker üzere dikenler boş durmuyor. Siyasi akıl gayri ulusal olunca bu CHP’nin başına gelmedik de kalmaz. Sayın Muharrem İnce, ince ince siyasi maksatlarını dokuyor, bu da CHP idaresinin kanına dokunuyor.

37.Olağan Büyük Kurultay bir fırsattı, tahminen de bu fırsat kapısı arkasına kadar açıldı. CHP, vaki geleneğiyle vahim gerçeği ortasında kalmanın ağır meşakkatini yaşıyor. Bana nazaran kökünden ve tarihinden kopan hiçbir toplumsal ve siyasal oluşum çok yaşamaz. CHP iktidar amacını falan bırakıp, girdiği tünelde karşısından gelen tehlikeli ışığa baş yormalıdır. Bu ışık kurtuluş değil, şiddetli çarpışmadır, dağılmadır, parçalanmadır.”
 

Karar