DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, 1. Olağan Gaziantep Vilayet Kongresi’nde konuştu.

Babacan’ın açıklamaları şu formda:

Sözlerimin çabucak başında hoş İzmir’imizde dün meydana gelen zelzelede hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. İzmir ve tüm etraf vilayetlerine, komşumuz Yunanistan’a da geçmiş olsun diliyorum. Ben burada tüm arama ve kurtarma takımlarına teşekkür ederken kendilerine Allah’tan kolaylık diliyorum. Partimizden bir heyet de dün akşamdan beri İzmir’de hasarların olduğu binalarda incelemelerde bulunuyorlar. Umarım en kısa vakitte daima bir arada yaralarımızı sararız.

“ÇÖZÜM İSTENİYORSA EVVEL SORUNLARI KONUŞABİLMEK LAZIM”

Biz DEVA Partisi olarak neler yapacağız? Güçlendirilmiş parlamenter sistemle meclisimizi kuvvetlendirip gerçek manada bir hukuk devleti inşa edeceğiz. Güçler ayrılığının olduğu, yasama, yürütme ve yargının belirli bir uzaklıkta çalıştığı bir sistemden bahsediyoruz. Parlamentonun tam da merkezde olduğu, yasama misyonunu aktif olarak yaptığı, hem de hükümet üzerindeki kontrol işlevini da gerçek manada yerine getirdiği bir sistemden bahsediyoruz. Tabir ve basın özgürlükleri başta olmak üzere tüm özgürlükleri tesis edeceğiz. İştirakçi ve çoğulcu bir demokrasinin gereği neyse yerine getireceğiz. Bir ülke şayet sıkıntılarına tahlil üretmek istiyorsa öncelikle sorunları konuşabilmek lazım. Demokratik bir hukuk devletine yakışır biçimde özgür ve müreffeh bir Türkiye için çalışacağız.

“İKTİDARIMIZDA HAKİM VE SAVCILARA TALİMAT TELEFONLARI GİTMEYECEK”

Vatandaşlarımızın analarından emdikleri ak süt kadar helal olan tüm haklarını derhal, pazarlıksız, talebe bağlı olmadan tanıyacağız. Etnik, dini ve kültürel çeşitliliklerimizi bir zenginlik bilerek toplumu kapsayacak bir vatandaşlık anlayışını savunuyoruz. Her türlü ayrımcılığa karşıyız.

TBMM’yi güçlendireceğiz. Meclisin denetleme işlevini güçlendireceğiz. Yargıyı tarafsız ve bağımsız hale getirip sade ve yalnızca halkımız için karar vermesini sağlayacağız. Mahkemelerimize diyeceğiz ki, “değerli savcı ve yargıçlarımız, üniversal hukuka ve anayasamıza bakın, vicdanınızın sesini dinleyin, acil ve süratli biçimde kararınızı alın” diyeceğiz. DEVA Partisi olarak thhüt ediyoruz ki iktidarımızda, savcı ve yargıçlara talimat telefonları gitmeyecek. Savcı ve yargıçlarımıza notlar, pusulalar gitmeyecek ancak tabi ki böylesine bir bağımsızlık alanında da yargımızın gerçek manada tarafsız çalışmasını beklemek de en kıymetli önceliğimiz olacak.

“KHK UTANCINA SON VERECEĞİZ”

Kararnamelerle devleti yönetmeyeceğiz. Bu ne demek? Bu KHK utancına son vereceğiz. Bir kararname yayınlanıyor ve tek bir imza atılan bu kararname, kanun kararında. Yani TBMM’ye ilişkin olan yetkiyi alıyor ve tek bir imzayla bu KHK diyerek yayınlayıp geçiyorsunuz. Biz buna son vereceğiz.

Seçilmişleri tarafsız ve bağımsız yargı kararları olmadan misyondan almayacağız. Halkın iradesini ebediyen her şeyden üstün tutacağız. Yanlışsız hesaptan kaçmak diyerek hesap vermekten kaçmayacağız. Fırsat eşitliği içerisinde, liyakat sahibi herkesin kamu kuruluşlarına girebilmesi ve yükselebilmesinin önünü büsbütün açacağız. Kamuda işe alımlarda mülakata son vereceğiz. Hak edenin hakkını elde edeceği bir ülke inşa etmek için yola çıktık.

Bayanların hayatın her alanında eşit şartlarda yer alması için çalışacağız. Bayana yönelik şiddeti sona erdirmek için devletin alması gereken her tedbiri alacağız. Mesela bayansa, bayana şiddetse bu işin aması fakatı yok. Bunun münasebeti olamaz.

“KARADELİK HALİNE GELEN VARLIK FONU’NU KAPATACAĞIZ”

Her bahiste olduğu üzere iktisat idaresini de işi bilenlere devredeceğiz. Karadelik haline gelen Varlık Fonu’nu kapatacağız. TMSF, TÜİK üzere tüm kurumları tekrar güçlü ve bağımsız bir niteliğe kavuşturacağız. Kamu le Kanunu’nu tümüyle yenileyeceğiz. Şayet siz 84 milyon beşerden topladığınız geliri harcıyorsanız, onu harcarken 84 milyon insanın o parada hakkı olduğunu bilmeniz lazım.

“RANT PROJELERİNE HARCAMAKTAN İNTERNETİ HIZLANDIRAMADINIZ”

Türkiye’nin her köşesinde kaliteli eğitim için çalışacağız, kent ile kırsal ortasındaki eğitim uçurumunu kapatmak için özel programlar geliştireceğiz. Öğrenci ve gençlerin internete erişimini fiyatsız yapacağız. Bir vakitler biliyorsunuz fiyatsız kitap uygulaması başlattık. Kitabı, ders kitaplarını fiyatsız dağıtan Türkiye’den o denli bir Türkiye’ye geldik ki, internet kullanımı ülkemizde hem kıymetli hem de yavaş. Dünyada internet suratı sıralamasında 101’inci sıradayız. Avrupa’da en yavaş internet bizde. Niçin? Bu büsbütün bir öncelik problemi. Daima başınız rant projelerinde olursa ve devlet kaynaklarını daima oralara akıtmak için bir efor içindeyseniz, asıl geleceğin muhtaçlığı olan gençlerin teknolojinin en kıymetli gereksinimi olan internete gerekli kaynağı aktarmazsanız hem dünyada 101’inci hem Avrupa’da sonuncu olursunuz.

İnternet altyapısı bir kezlik bir yatırım. Ne kadar uzun fiberoptik çizgi döşerseniz internet o kadar hızlanıyor. Bu bir kerelik yatırımı çabucak kısa müddette değil de vakte yaygın formda kullanmak isterseniz internet Türkiye’de ucuzlar. Biz neler neler yaptık. Bırakın 3-5 milyar dolara çözülecek problemleri, çok daha büyüklerini çözdük. Tekrar yaparız inşallah.

İnternet hizmetini ucuzlatıp hızlandırmak için ne gerekliyse yapacağız. İnternetteki gereksiz yasaklara son vereceğiz.

“PROBLEM SİZDE Mİ YOKSA KOMŞUDA MI?”

Dış siyasette ülkemiz ve halkımızın çıkarlarını en ön plana koyacağız. Şu andaki durum ülkenin bahtı değil. Şöyle düşünün, dünyada 200 kadar ülke var. 200 daireli bir sitede oturduğunuzu düşünün ve diyorsunuz ki apartmanınızda oturanların hepsi size düşman. Artık sorun sanki sizde mi yoksa 199 tane komşuda mı? Bunu düşünmek lazım. Çok yazık. Biz dar bir ideolojik ve kişiselleştirilmiş yaklaşımlara dış siyasetimizle son vereceğiz. Bölgemizde ve dünyada sözümüzün gücünü artıracağız. Bağırıp çağırmakla olmuyor. Ne kadar bağırırsam o kadar etkiliyim diye bir şey yok. Bir müddet sonra çok gürültü var deyip dinlemiyorlar bile. Az konuşup öz konuşacağız lakin söylediğimizi dünya dinleyecek. ‘Türkiye bir şey söylüyorsa bir kulak kabartalım, Türkiye haklıdır’ diyecekler. ‘Türkiye hengameden beslenmez. Türkiye insanlık için vardır diyecekler’ ve biz bunu tesis edeceğiz. 

Karar