EDA NARİN | ALMANYA-BERLİN
Almanya koronavirüs (Kovid-19) pandemisindeki en yüksek hadise sayılarının olduğu acı tabloyu şu günlerde yaşıyor. İnsidans pahasının giderek yükseldiği Almanya’da hükümet Kovid-19 ile gayretin usullerinde yenilemelere gitti. Misyonunu devretmeye hazırlanan Başbakan Angela Merkel ile Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz, eyalet liderleri ile bir ortaya gelerek yeni önlemlerde uzlaşmaya vardı. Alınan kararlar doğrultusunda Berlin Senatosu, 2G kuralını hayata geçirecek. Başşehir Berlin’de 24 Kasım’dan itibaren geçerli olacak bu kuralda ise aşı olanlar ve Kovid-19 geçirenler haricindeki bireyler yerlere giremeyecek. Öte yandan toplu ulaşım araçları ile iş yerlerinde koronavirüse karşı aşı olunduğunu, hastalığın atlatıldığını yahut test olunduğunu gösteren “3G” kuralı geçerli olacak.
SIHHAT BAKANI: AŞILANMAYANLARIN SALGININI YAŞIYORUZ
Almanya Sıhhat Bakanı Jens Spahn’ın başşehir Berlin’de Robert Koch Enstitüsü (RKI) Lideri Lothar Wieler ile düzenlediği basın toplantısında durumun ciddiliğini “Şu an bilhassa aşılanmayanların salgınını yaşıyoruz. Bunu da çok şiddetli yaşıyoruz” diyerek özetlemişti.
TARTIŞMALARIN ODAĞI DEĞİŞMEDİ
Kabul edilen düzenleme ile genel olarak sokağa çıkma kısıtlaması yahut mağazaların, dükkanların, okulların kapatılması kararı alınamayacak. Ama bu karara karşın hükümet temsilcilerinin açıklamaları Almanya’da yaşayan vatandaşlarda aksi bir algıyı körüklemiş durumda. Hadise sayılarındaki artış nedeniyle tam kapanma olup olmayacağı konusu başkentte tartışılan ana hususlardan biri halinde. Kabul edilen düzenlemeye nazaran tam kapanmanın mümkün olmaması durumu ise tartışmaların odağını değiştirmemiş durumda.
AŞI KARŞILARINDAN DÜZENLEMELERE REAKSİYON
Bir öteki tartışma konusu ise Avrupa’nın tamamına dalga dalga yayılmış aşı aykırılığı durumu. Olay sayılarının süratle artması sonrası Alman hükümetinden arka arda yapılan ve 2G-3G kurallarının uygulanabileceğinin öngörülebildiği açıklamalar sonrası gerek toplumsal medya gerek ise günlük hayatta aşı zıtları sert yansılar vererek hükümeti aşı siyaseti üzerinden eleştirdi. Aşı terslerinin en büyük eleştirisi ise ömürlerine devam etmelerinin engellendiği istikametinde oldu. Hükümetin bu tenkitler karşısında “özellikle aşı olmayanları koruyabilmek için” 2G-3G kararlarının alındığını açıklaması ise aşı terslerinin söylemlerinde rastgele bir değişim yaratmadı.
HÜKÜMETİN TELAŞI SOKAĞA YANSIMADI
Hükümet “acil durum” zilleri çalarken, hükümetin telaşı sokağa pek de yansımış üzere görünmüyor. Açık alanda maske takma zorunluluğunun bulunmadığı Almanya’da bilhassa olay sayısının arttığı son 2 hafta ile öncesinin neredeyse hiçbir farkı yok. Kapalı alanlara girdikten sonra 2G kuralı gereği vazifeliler aşı kartı denetimi yapsa da rastgele bir toplumsal aralık uygulamasından kelam etmek mümkün değil. Buna karşılık ise toplu taşımada maske takma zorunluluğunun ihlal edildiği durumlar ise neredeyse yok denecek kadar az.
SORUMLULUK KİMİN?
Başşehir Berlin’de 24 Kasım’da uygulanmaya başlanacak yeni önlemler öncesi konuştuğumuz esnafların telaşı tam kapanmayken, konuştuğum bir aile ise sorumluluğun aşı olmayanlarda olduğunu söyledi. Hadise sayılarının artışından nispeten rahatsız olduklarını lisana getirseler de Almanya’daki vatandaşların dertlerinin ortak noktası hükümetin alacağı rastgele bir karar ile günlük hayatlarının sekteye uğrayacak olmasının ihtimal dahilinde olması.
Karar
