YETERLİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, Isparta ziyareti sırasında basın açıklamasında bulundu. Sedat Peker’in tezleriyle ilgili de konuşan Akşener, şunları söyledi:
Benim ne söylediğim aşikâr. Netanyahu ile ilgili söylediğim belirli. Çarpıttılar. Zira Sedat Peker’in söyledikleri var. Nasıl yanıt verecek arkadaşlar? Hazır Meral hanım bunu dedi, sonuç itibariyle çarptıralım dediler. Sedat Peker’e yanıt veremedikleri için sözlerimi çarptırdılar.
Bir aile problemi olduğu için ortaklar ortasında bir aile sıkıntısı. Aile sıkıntısında diyorlardı ki aile işlerini sokakta tartışmayalım ortasına girmeyelim Kerim Çoraklık üzerinden söylenen çok vahim yani o arkadaşımıza gelip teklif edilmesi.
Haksız yere gözaltına alınıp mahkeme açılıp ondan sonra da ‘şöyle şöyle tabir verirsen seni çıkarırız’ denmesi şahitli, ispatlı bir biçimde bu çok vahim.
Sedat Peker bir şeyler argüman ediyor, hele son bu pazar günkü bir de bu seferki daha da enteresan fakat ortak bir şey var kokain yani kaçakçılık, uyuşturucu kaçakçılığı.
İsimler söylüyor, olaylar söylüyor, yerler söylüyor. Artık gelelim bize, mesela benimle ilgili 2016 ekiminden beri açık bir belge var bir saklı üzerine açılmış benim sözüm alınmadı, avukatların bilgisi yok, bilgisi 2016 ekiminden de mi açık?
“GEL ARTIK BENİM TABİRİMİ AL”
Yav arkadaş sen HTS kayıtlarına baktın, ne yaptığıma ne ettiğime baktın, her şeyine baktın ve gel artık benim tabirimi al. Yani ne demek istiyorum, Meral Akşener’in iftiraya uğradığı bir sistemde bir evrak açık, isim ne cisimleri yerli yani şurada şurada şu var diye tezler var, bu tezlerin çok vahim olduğu bir gerçek. AK Parti’nin içindeki pek çok aklı başında insan, bu bahisle ilgili çalışma yapılması gerektiğini söylüyor.
Sayın Erdoğan da yani tek seçici olduğuna nazaran, tek kişi olduğuna nazaran, partili cumhurbaşkanı olduğuna nazaran, bu sorunda şu hareketi yapacak, ‘ey ahali’ diyecek yargıya haydi bakalım yürüyün.
Yahu bir savcı harekete geçirilemez mi artık bunlar aile tıpkı olmuşlar birbirlerine taş atıyorlar lakin Türkiye’nin yurt dışındaki imajı saygınlığı prestiji ne hale geliyor açıkta kalarak.
Susurluk sıkıntısının Yanlışsız Yol Partisi’ne ödettiği bir bedel var. Birebir bedeli Anavatan Partisi’ne, Alaattin Çakıcı ve Türkbank problemi ödetmiştir.
Vatandaş nezdinde buradan söylüyorum ki bugün ortaya saçılan bu savlar, adam üzere araştırılmazsa gerçek dürüst soruşturulması ve kamuoyu bu mevzuda nitekim ikna edilir objektiflikte çalışma sonucunda kamuoyuyla paylaşılmazsa zati seçilemeyecekti sayın Erdoğan lakin yani nitekim Abbas yolcu olur.
SOYLU’YA ‘GÖREVİNDEN AYRIL’ DAVETİ
Ortaklara tavsiyem, bu argümanların kesinlikle araştırılmasıdır, savcılar tarafından. Sayın Soylu’nun da soruşturmanın selameti açısından kendi isteğiyle soruşturma sonuçlanana kadar misyonundan ayrılması partisinin geleceği, çok sevdiği sayın Cumhurbaşkanının seçimi açısından elzemdir.
Karar
