Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, “Sayın Erdoğan öteki bir alemde yaşıyor. Üzülüyorum onun için eski bir arkadaşı olarak. Partiden ihraç etmesine, en ağır hakaretleri yapmasına karşın eski bir arkadaşı olarak üzülüyorum haline” dedi.

Gelecek Partisi Genel Lideri Ahmet Davutoğlu, Ege TV’de Kentin Aynası programının konuğu oldu. Davutoğlu’nun programda gündeme ait yaptığı açıklamalar şöyle:

“ERDOĞAN ZİHNEN BU TÜRKİYE’DE YAŞAMIYOR”

“Sayın Erdoğan öbür bir alemde yaşıyor. Üzülüyorum onun için eski bir arkadaşı olarak. Partiden ihraç etmesine, en ağır hakaretleri yapmasına karşın eski bir arkadaşı olarak üzülüyorum haline. Başka bir kozmosta yaşıyor. Vatandaş iktisattan zahmet çekiyor, Erdoğan ‘uçuyoruz’ diyor. Çiftçi ‘tarım öldü” diyor, Erdoğan ‘tarım şahane’ diyor. Anlaşılan o ki Erdoğan yalnızca birkaç yandaş kanalı izliyor, etrafındakiler de hiç brifing vermiyor. Sayın Erdoğan zihnen bu Türkiye’de yaşamıyor. Erdoğan görmek istediği dünyayı görüyor. Kendi gerçekliği var diğer bir alemde. Devlet adamlarını bekleyen en büyük felaket kendilerinin gerçekle yüzleşmemesi ve etraftakilerin de onunla gerçek ortasına bir demir perde örmesidir, Sayın Erdoğan bunu yaşıyor.”

“BAHÇELİ’NİN YÜZÜNDE HİÇ TEBESSÜM GÖRDÜNÜZ MÜ?”

Sayın Bahçeli 26 yıldır MHP’nin başında, 40 yıldır siyasetin içinde. Artık Allah aşkına Sayın Bahçeli’nin lisanına baksınlar, benim dilime baksınlar, bir defa bana ‘had bildirmeye’ ne hakkı var? Diğerlerine ayar verebilir lakin bize veremez. Tüm bu siyasi hayatında Bahçeli’nin yüzünde bir tebessüm gördünüz mü? Yalnızca lisana vurmuyor, yüzüne de vurur insanın.

“BİR BAHÇELİ’NİN BİR DE BENİM DÖNEMİME BAKIN. HANGİSİ MUSİBET?”

Sayın Bahçeli bana ‘musibet’ diyor. Bahçeli’nin 26 yıllık Genel Başkanlık tarihine bakın. 28 Şubat bir musibettir, Sayın Bahçeli Başbakan Yardımcısıdır. Başörtüsü zulmü vardır musibet olarak, Sayın Bahçeli o zulmü yasallaştırmak üzere başörtüsü ile seçilmiş bir milletvekili hanımefendiyi başını açarak Meclis’e soktu. 2001 yılı bir ekonomik kriz, musibet yılıdır, Sayın Bahçeli Başbakan Yardımcısıdır. 2002’de erken seçime gidilmiştir, Sayın Bahçeli Merhum Ecevit’i gerisinden hançerleyerek erken seçime götürmüştür. Artık de 2016 yılında benim Başbakan olarak bıraktığım Türkiye’ye bırakalım. Üretici enflasyonu yıllık 3.5 civarındaydı, artık yüzde 44.95, tüketici enflasyonu yüzde 6’ydı, artık yüzde 19.25. Dolar 2.80 liraydı, artık 8.5 lira. Euro 3’tü, şu anda 10 lira. Faiz yüzde 7 idi, şu anda yüzde 19. İşsizlik yüzde 8-9 civarındaydı şu anda genç işsizlik yüzde 40’lara dayandı. Artık hangisi musibet Allah aşkına?

“KİMSE BANA BU TÜRLÜ HAKARET EDEMEZ, EDEN DE YANITINI ALIR”

Pekala ne değişti 2016’dan bu yana? 2016’da ben ve o başarıda imzası olan arkadaşlarım partiden partiden dışlandılar, ötekileştirildiler, ihraç edildiler, bizim yerimize Bahçeli Erdoğan’ın en yakın arkadaşı oldu. Ben Danışmanlık yaptım, ikinci bir maaş almadım. Dışişleri Bakanlığı yaptım, kimse Davutoğlu’nun şu işte parmağı var diyemedi. Tam yetkili Başbakanlık yaptım, bugünkü rantiyecilerin, yolsuzluklara bulanmış adamların hiçbirinin benimle bağlantısı çıkmadı. Sayın Bahçeli şu anda Sayın Erdoğan’ın en yakını. Artık tabloyu karşılaştırın, hangisi musibet? Bütün hayatım boyunca hiçbir menfaat beklemeden bu ülkenin buyruğunda oldum. Kimse bana bu türlü hakaret edemez. Ederse de bu türlü karşılığını alır.

“AMED TABİRİNE REAKSİYON BAHÇELİ’NİN TARİH BİLMEDİĞİNİ GÖSTERİR”

Amed sözüne reaksiyon göstermesi ise, Sayın Bahçeli’nin Türkmen tarihini bilmediğini gösterir. Dede Korkut’u okumadığını gösterir. Biz alışılmış ki Diyarbakır’a Diyarbakır diyoruz fakat tarihi ismi Amed’dir. İsimlere takılarak bütün bir kültürü yok saymak mümkün mü? Dede Korkut da Amed’i kullanmıştır. 12. yüzyılda İnaloğulları Beyliği’nin Diyarbakır’daki ismi, Karaamid Türkmen Beyliği’dir. Amid ve Türkmen Beyliği yan yana kullanılmış. Neden bu sözlerden düşmanlık üretilir? Neden illa kutuplaştıracaksınız?

“BAHÇELİ İSTİYOR Kİ TÜRKLER BİR PARTİYE, KÜRTLER BİR PARTİYE OY VERSİN”

Sayın Bahçeli’nin rahatsızlığını ben biliyorum. ‘Serok’ diyor bana, lakin Erdoğan’a ‘serok’ denildiğinde suspus oluyor. Bunun üzerinden Türklerle Kürtler üzerinden terslik çıkartıp beni suçlamaya çalışıyor. Sayın Bahçeli’nin başında kategoriler var, beyaz siyah, düşman dost… Orta hiçbir kategori yok. Erdoğan düşmansa, ki 10 sene evvel o denli görüyordu ve tümüyle yükleniyordu, artık dostlar ise geçmişte söylediği her şeyi unutuyor. Sayın Bahçeli niçin rahatsız oluyor biliyor musunuz? Türkmen kökenli olup da Kürtler tarafından seviliyorum. Kutuplaştırmak isteyenler ister ki Kürtler bir partiye oy versin, Türkler de bir partiye oy versin, böylelikle iki taraf da oylarını korusunlar.

“BAHÇELİ DİYARBAKIR’A EN SON NE VAKİT GİTTİ? HAKKARİYE HİÇ GİTTİ Mİ?”

Türkiye’yi birleştirecek olan şey Diyarbakır’a gittiğinde de, Denizli’ye geldiğinde de muhabbetle karşılaşılan başkanlardır. Sayın Bahçeli’nin Diyarbakır’a en son ne vakit gittiğini bilir misiniz? Hakkari’ye gitti mi hiç? Hatta Denizli’ye, Muğla’ya ne kadar geldi? Sayın Bahçeli Ankara’dan, Türkiye’yi emek vererek dolaşan bizlere hakaret etmek, itham etmek hakkını kendinde görüyor.”

Karar