MHP Küme Başkanvekili Erkan Akçay, yaptığı yazılı açıklamada, toplumsal medyaya yönelik düzenlemeler içeren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Cürümlerle Uğraş Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'a ait değerlendirmelerde bulundu.

Toplumsal medyada uydurma hesaplar üzerinden insan haysiyetine, namusuna ve erdemine yönelik prestij suikastlarının düzenlendiğini tabir eden Akçay, terör örgütlerince organize halde linç kampanyaları gerçekleştirildiğini anımsattı.

'SOSYAL AĞLARDA TEMEL SORUN MUHATAPLIK'

Akçay, terör örgütlerinin propagandasını yapan yahut kişilik haklarını ihlal eden içeriklerin, duruşma kararı olmasına karşın muhatap bulunamadığı için toplumsal ağ sağlayıcılarınca kaldırılmadığını vurguladı.

Toplumsal medya düzenlemesinin, şahıslar ile toplumsal ağ sağlayıcılar ortasındaki münasebetleri ve muhataplığı oluşturmak, vatandaşların kişilik haklarını korumak, tabir ve haber alma özgürlüğünü inançlı hale getirmek, internet ve toplumsal medya mecralarının Türkiye'de türel ve mali muhataplık tesis etmek için yapıldığını belirten Akçay, “Sosyal ağlarda temel sorun muhataplık. Bir ihlalle karşılaşıldığında duruşma kararı olsa dahi karşımızda muhatap bulamıyoruz.” tabirini kullandı.

Akçay, Almanya, İngiltere ve Fransa üzere Avrupa ülkelerinde toplumsal medyaya yönelik düzenleme yapıldığına, Twitter ve Facebook üzere toplumsal ağ sağlayıcılarının, bu ülkelerin maddelerini kabul ettiğine, Türkiye'deki toplumsal medya düzenlemesinin, Almanya'dan örnek alındığına dikkati çekti.

Kanunla, Türkiye'den günlük erişimi 1 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı toplumsal ağ sağlayıcının, en az 1 kişiyi Türkiye'de temsilci olarak belirleyeceğini belirten Akçay, toplumsal ağ sağlayıcılarına, Türkiye'deki kullanıcıların bilgilerini Türkiye'de barındırma mecburiliği getirildiğini kaydetti.

'DÜZENLEME BİR SANSÜR YASASI DEĞİL'

Temsilci belirlemeyen toplumsal ağ sağlayıcılara, idari ve mali yaptırımlarla internet bant genişliği sınırlaması getirildiğini belirten Akçay, şöyle devam etti:

“CHP, HDP ve UYGUN Parti sözcüleri, toplumsal medya düzenlemesiyle 'internetin kapatılacağı', 'ifade ve fikir özgürlüğün sınırlandırılacağı' palavrasını söylüyor. Toplumsal medyaya ait düzenlemeler niyet ve söz özgürlüğünü engelleyen bir sansür yasası değildir. Bilakis söz ve niyet özgürlüğü ile iftira, palavra, prestij suikastlarını ayırt edip toplumsal mecrayı daha uygar, daha demokratik, fikir ve tabir özgürlüğünün daha iyi halde tabir edilebildiği bir ortamı sağlamaya yönelik bir düzenlemedir. Hata ögesi oluşturan yahut kişilik haklarının ihlaline bahis olan içeriklere duruşma kararıyla erişim engellenecektir. Böylelikle toplumsal medyadaki terör ve prestij suikastlarının önüne geçilecek, toplumsal medya kullanıcısı olan 55 milyon vatandaşımızın temel hak ve özgürlükleri korunacaktır.”

'SANSÜR OLARAK NİTELENDİRİLMESİ TRAJİKOMİK BİR DURUM'

CHP'nin, toplumsal medya düzenlemesini Anayasa Duruşmasına götüreceğini anımsatan Akçay, şunları kaydetti:

“Almanya, İngiltere ve Fransa benzeri düzenlemeyi yaparken sansür olmuyor da biz Almanya'daki düzenlemeye paralel bir düzenleme yaparken mi sansür oluyor? Toplumsal medya ağlarıyla türel ve mali muhataplık oluşturmanın, vatandaşlarımızın haklarını savunmasının neresi sansürdür? Televizyon ve gazetelere sansür uygulayan, sansür uyguladıkları kanallara çıkanları ihraç eden CHP'nin ve dostlarının toplumsal medya terörünü bitirmek, vatandaşlarımızın tabir ve haber alma özgürlüğünü inançlı hale getirmek ve kişilik haklarını korumak için çıkarılan toplumsal medya düzenlemesini 'sansür' olarak nitelendirmesi trajikomik bir durumdur.”

Karar