Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, düşük faizle ihracatı artırıp ucuz işgücü ile yatırımı artırarak büyüme sağlamayı amaçlayan ekonomik modele ait açıklamalarda bulundu. ‘Yeni iktisat modeli’nin Çin modeli olmadığını söyleyen Nebati, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut siyasetle iktisadın 5-6 ay ortasında düzeleceğine ait kelamlarının nasıl gerçekleşeceğini ise ‘inanca bağladı. Nebati, “Tayyip Erdoğan’a karşın asla bir şey yapmam” diyerek bağlılığını ilan ederken “Bize güvendiğiniz anda. İnandığınız anda bu iş çözülür” diye konuştu.

‘TOPLANTIDAN GÖZLERİ PARLAYARAK AYRILDILAR’

Habertürk’ten Sevilay Yılman‘a açıklamalarda bulunan Nebati, öngörülebilir ve şeffaf olacaklarını belirterek iş dünyası ile yaptığı toplantıya ait şu değerlendirmeyi yaptı:

“Önemli olan onlar açısından nasıl olduğu lakin benim açımdan çok çok düzgündü. Ancak onlar da toplantıdan gözleri parlayarak ayrıldı. Herkes vardı. Bankacılardan, iş dünyasındaki çok kıymetli isimlere kadar herkes vardı.

Çok hoş. Çok verimli geçti. Kıymetli olan bağlantı Sevilay Hanım… Bakın sizinle konuşabiliyoruz ya! Şöyle bir bağlantı her şeye bedeldir. Bağlantısı kurduktan sonra sorun değil. Fakat alışılmış bunu bütüne yaymak lazım. Hengameden, “sen, ben” tartışmalarından rahatsız olan herkesin el atması gerekir. Benim için ne fark eder? Ahmet kazanmış, Mehmet kazanmış. Katma bedel nerede kalıyor? Bu ülkede kalıyor. Bu ülkede kim yaşıyor? Isparta’daki de yaşıyor, Şırnak’taki de, İstanbul’daki de… Ben ona bakarım. Benim hiç kimseyle alıp veremediğim yok.

Ben elimi herkese uzatıyorum. Sen kimsin diye sormuyorum. Elini yumruk yapanın da elini tutuyorum. Çok net olarak söylüyorum bunu.”

‘BİZİM MODELİMİZ ÇİN MODELİ DEĞİL’

Ucuz işgücüne dayalı büyüme modelinin Çin modeli olmadığını söyleyen Nebati, “Hayır. Hayır. Asla! Bizim modelimiz Çin Modeli, Güney Kore modeli filan değil. Bu, Türkiye modeli. Türkiye çok güçlü bir ülke. Konjonktürel yapısı, jeopolitik yapısı, iyi bağları, geçmişte edindiği ilgilerden gelen gücü. Medeniyeti. Şu anda kimse Türkiye’yi taşımıyor. Türkiye kendi kendini taşıyor. Bu türlü bir şey olabilir mi? Çin kendi modeliyle var olabilir lakin bizim modelimiz farklı. Bize mahsus bir model. Dün toplantıda bunları anlattım gelen işadamlarına. O yüzden de çok memnun ayrıldılar. Altyapısını tamamlamış. Çok güçlü bir formda bu modeli hayata geçirmek üzere yola çıkıyor Türkiye” sözlerini kullandı.

‘EKONOMİ SÜRATLİ BİR HALDE DÜZELECEK’

Mevcut modelle iktisadın süratli bir biçimde düzeleceğini kaydeden Nebati, “Göreceksiniz. Çok süratli bir formda düzelecek iktisat. Kâfi ki bize güvenilsin. Dün toplantıda bankacılar da vardı. ‘Güvenin, inanının bize’ dedim. Faiz artırmayacağız. Bu işi faiz artırmadan da yapabildiğimizi göreceksiniz. Yalnızca güven” diye konuştu.

‘DIŞARIDAN AKIN YOK’

Faiz indirim konusunda net konuşmayan ancak yükseltmemekte kararlı olduklarını söz eden Nebati, döviz kurlarındaki yükselişin ‘dışarıdan bir müdahale nedeni’ ile olmadığını , Merkez Bankası’nın müdahalelerinin devam edeceğini belirterek, “Çünkü dışarıdan rastgele bir akın yok! Çok net olarak söylüyorum. İçeride birkaç manipülatif, spekülatif işlemeler var. Merkez Bankası da onların bu atılımlarına karşı atılım yapıyor” dedi.

‘DESPOTİK BİR İDARE ANLAYIŞIM YOK’

İktisat modelini anlatmak için hazırlık yaptığını söyleyen Nebati, “Anlatacağız. Yavaş yavaş. Hazırlıklarımı tamamlıyorum. Evvel MYK’ya sonra kabineye sunacağım ve sonra da kamuoyunun karşısına geçip anlatacağım. ‘Buyrun sorun. Neyi düzeltmemiz gerekiyor söyleyin’ diyeceğiz. Despotik bir idare anlayışım yok benim. Demokratik ve özgür piyasaya inanan bir şahısım. Bir sefer ben işverenim. Lakin tıpkı vakitte da çiftçiyim.

‘ERDOĞAN’A KARŞIN ASLA BİR ŞEY YAPMAM’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tavrının dışına çıkmayacağını vurgulayan Nebati şu açıklamayı yaptı:

“Bakın Sevilay Hanım…

Kamuyla iş yapmayan, kamu kurum ve kuruluşlarının önünden bile geçmemiş bir işadamıyım ben! Hayatında birinci kez kamudan maaş alan ve bu maaşı da kendi için harcamayan bir şahısımdır.
Yemeyiz, yedirmeyiz! Bunu net söylüyorum. Kimseye eyvallahımız yoktur. Önderimize bağlıyız. Tayyip Erdoğan’a karşın asla bir şey yapmam! Bunu da net söylüyorum. Herkes bilsin.”

‘O SÖZLER CUMHURBAŞKANIMIZIN KENDİSİNİN’

Erdoğan’ın düşük faize karşın TÜSİAD’lı iş insanlarını yatırım yapmaması üzerine sarf ettiği ‘Sizler nasıl insanlarsınız’ çıkışının hatırlatıldığı Nebati, “O sözler, yorumlar Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisinindir. O benim başkanım. Genel Liderim. Tıpkı vakitte Cumhurbaşkanım. Üç açıdan bağlıyımdır kendisine. Kabinenin de bir üyesiyim. Ancak benim stilimi, niyetlerimi, tavrımı, olaylara karşı bakış açımı herkes bilir.

Vakti geldiğinde TÜSİAD’la da görüşeceğim elbette. Ben şu anda Türkiye iktisadının başına getirildim mi? Getirildim! O halde işime bakıyorum. İşimi çözeceğim. Ulusal çıkarlar neyi gerektiriyorsa, sokaktaki vatandaşımın muhtaçlığı ne ise ona ait olarak hareket etmek zorundayım. İşverenin da patronluğunu anlamalıyım. Gazetecinin de gazeteciliğini, çalışanın da çalışanlığını anlayacak empatik davranışlarda bulunmalıyım. Zira lakin o biçimde başarılı olabilirim” dedi.

‘BİZE İNANDIĞINIZ ANDA İKTİSAT SORUNU ÇÖZÜLÜR’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iktisadın 5-6 ayda düzeleceği argümanının nasıl gerçekleşeceğine dair ise Nebati şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bize güvendiğiniz anda. İnandığınız anda bu iş çözülür. Zahmet yok. Türkiye’nin makro ekonomik göstergesinde hiçbir biçimde hiçbir sorun yok. İtimat tesis edelim. Sıkıntılar var fakat bunun üstesinden gelebilecek de çok güçlü bir altyapımız var. Yalnızca ve yalnızca insanları inandırmamız, geri adım atıp atmayacağımızı bilmeleri, kararlılığımızı anlamaları, samimiyetimize inanmaları gerekiyor. Bu kadar!

‘MODEL TUTMAZSA ÜZÜLÜRÜM’

Üzülürüm. Zira ya kahramanı olacağım çocuklarımın. Ya da boynu bükük bir halde konuta döneceğim ve onların da boynunu bükmüş olacağım. Ben meskene boynu bükük dönemem. Zira şayet o denli dönersem bilirim ki sokaktaki vatandaş, Dicle’deki çoban artık benden umudunu kesmiştir. Boynum bükülürse emekçilerin artık memnun olmadığını, işverenlerin benden nefret ettiğini, siyasete ve Türkiye’ye ziyan verdiğimi düşünür, üzülürüm.

Bakın… Türkiye’ye iyi bir formda bakan İslam Ümmeti var. Onlara ya da Güney Amerika’dan gelen ve sizi merak ediyorum diyenlere; “Türkiye diye bir yer varmış. Merak ediyoruz. Recep Tayyip Erdoğan diye bir önder varmış. Görmeye geldik” diyenlere hayal kırıklığı yaratacak bir duruma gelmek istemem ve bu yüzden de Allah’a sığınırım. Ona nazaran de elimden gelen her türlü uğraşı ortaya koyacağım. Bu işi içtenlikle çözeceğiz Allah’ın müsaadesiyle Sevilay Hanım. Kâfi ki siz bize itimadın ve gerimizde durun. Düzelecek…

‘BİTERSEK BİRLİKTE BİTECEĞİZ’

Bravo! Öyleyiz işte. Bitersek daima birlikte biteceğiz. Kazanırsak daima birlikte. Karamsar tablo çizenler var. Hiçbir biçimde bize inanmayanlar. Onlara diyorum ki; ‘Sen maaş alıyorsun. En fazla neyini kaybedersin? Enflasyonun altında ezilirsin. Lakin ben bütün varlığımı kaybederim bu iş düzelmezse şayet. 1000 çalışanımız var. 1000 şahısla birlikte bütün varlığımı kaybederim. Ben babadan görme bir beşerim. Babamın bana bıraktıklarını kaybederim. Ben bunu göze alır mıyım Sevilay Hanım? Bu işi ya düzelecek ya düzelecek! Kâfi ki bize güvenilsin, inanılsın!”

Karar