Ürdün’de geçtiğimiz ay Kral Hüseyin’in en büyük oğlu ve Kral 2. Abdullah’ın kardeşi Prens Hamza bin Hüseyin ile 20 kişinin “ülkenin istikrarına tehdit olduğu gerekçesiyle” gözaltına alınmış ve ülke gündemi darbe tezleri ile meşgul olmuştu.

The Guardian’da yayımlanan “Ürdün’ün en yakın müttefikleri hükümdarını devirmek için plan mı yaptı?” başlıklı yazıda ise yeni savlara yer verildi. Yazıda, Donald Trump’ın ABD Başkanlığı seçimini kazanmış olması durumunda Ürdün’ün en yakın müttefikleri tarafından körüklenen daha büyük bir komplonun içerisinde olacağı belirtildi.

Biden idaresindeki yetkililerin Ürdün’ün çıkarlarının ikinci bir Trump hükümetinde parçalanacağından korktuğunun yer aldığı yazıda, Trump’ın liderliğinin Ürdün için “zaiyat” olabileceği tabir edildi.

THE GUARDIAN: TRUMP’IN DAMADI VE PRENS SELMAN’IN DARBE TEŞEBBÜSÜYLE İLİŞKİSİ VAR

Bölgesel yetkililer, darbe teşebbüsü ile Trump’ın damadı Jared Kushner ilişki olabileceğini söylüyor. Bu temasın ise destekçisi Suudi Arabistan’ın Veliaht Prensi Muhammed bin Selman.

PRENS HAMZA HAKKINDAKİ SUÇLAMALARIN 3 DESTEĞİ

Prens Hamza aleyhindeki suçlamalar üç kıymetli olayı kullanarak takviye toplaması etrafında gelişiyor: Mart ayında Salt kasabasındaki bir hastanede oksijen kesintisi sırasında ihmalden kaynaklanan yedi kişinin vefatı; İsrail ile Filistinliler ortasındaki 1968 savaş ve yaklaşık on yıl evvel Ürdün gençlik hareketinin doğuşu.

ÜRDÜN’DE NE OLMUŞTU?

Kral Hüseyin’in en büyük oğlu ve Kral 2. Abdullah’ın kardeşi Prens Hamza bin Hüseyin ile 20 kişinin “ülkenin istikrarına tehdit olduğu gerekçesiyle” gözaltına alındı. Prens Hamza bin Hüseyin’in konut hapsine alındığı ve öteki gözaltında olan 20 kişinin Ürdün’ün güvenlik teşkilatından şahıslar olduğu söylendi.

Öte yandan Prens Hamza vazifesini berbata kullandığı suçlamalarını reddederek rastgele bir komplonun kesimi olmadığının altını çizdi. Kendisi hakkındaki argümanlara BBC’ye gönderdiği görüntü ileti ile yanıt veren Prens Hamza şunları söyledi:

“Ürdün Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Lideri bu sabah beni ziyaret edip, daha evvel katıldığım yahut yaptığım toplumsal medya ilişkili görüşmelerde hükümete ve Kral’a yönelik tenkitler olduğu gerekçesiyle, meskenden dışarı çıkmama, beşerlerle irtibata geçmeme yahut görüşmeme müsde verilmediği bilgisini verdi.

İdaredeki çürümenin, son 15-20 yıldır idare yapısında karar süren ve giderek daha da berbatlaşan beceriksizliğin, yolsuzluğun sorumlusu ben değilim. İnsanların kendi kurumlarına olan inançlarını yitirmelerinin sorumlusu ben değilim. Durum, hiç kimsenin zulüm görmeden, gözaltına alınmadan, taciz ve tehdit edilmeden kanılarını lisana getirip konuşamadığı bir noktaya geldi.”

ARAP DÜNYASINDAN TAM TAKVİYE

Filistin, Mısır, Irak, Kuveyt, Bahreyn, Lübnan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Körfez İşbirliği Kurulu (KİK), ülke güvenliği ve istikrarının korunması için alınan tüm kararlarda Ürdün’ü desteklediğini açıkladı.

ABD: KRAL ABDULLAH ABD’NİN KİLİT ORTAĞIDIR

ABD Dışişleri Bakanlığı da, Ürdün’deki gelişmeleri yakından izlediğini belirterek “Kral Abdullah ABD’nin kilit bir ortağıdır ve tam desteğimize sahiptir” açıklamasını yaptı.

Karar