YETERLİ Parti Türk Dünyası ve Yurtdışı Türkler Lideri Ağıralioğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi kıymetlendirdi.

Sıhhat Bakanı Fahrettin Koca ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamaları ile “Hayalimizdeki Çin” temalı müsabaka üzerinden Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’u eleştiren Ağıralioğlu, şunları söyledi:

MEB’İN HAYALİMİZDEKİ ÇİN MÜSABAKASINA REAKSİYON

“Hayalimizdeki Çin’i değil de evvel hayalimizdeki Türkiye’yi anlatmam lazım. ‘Hayalimizde, Çin’de yaşadığımız bu denli zulüm ortadayken, ‘Hayalimizdeki Çin’ diye yarış düzenlemeyen bir bakan. Tam kapanma değil de tam açılmayı açıklayan bir Sıhhat Bakanlığı hayalimiz var mesela.

Mesela Çin’e karşı sessizliğimizin değil, tertip kabiliyetimizi ticari performansla birleştirip, üretimle alın terini buluşturup, memleketi kalkındırıp müreffeh bir ülke haline getirip Çin’de yaşanan onca zulme dışişleri bakanlarımızın gür sesle karşılık verdiği bir Türkiye hayal ediyoruz.

“TAVSİYEMİZ, MİLLETE İNANÇ VERMENİZ”

Dışişleri Bakanı yanlış anlaşılmalara müsait bir kelam olduğunu fark etti ki bugün düzeltme gereksinimi duydu. Uygar ülkeler dışarıda turistlere ‘Ülkemize gelin göreceğiniz herkesi aşılayacağız’ demezler. Turist gelsin diye ‘Sizin göreceğiniz herkesi aşılayacağız’ demek yerine turiste itimat vermek yerine vatandaşlarınıza itimat vermeyi dener misiniz lütfen.

Turistler de gelebilmelidir, onları da sağlıklı bir yere çağıracaksanız evvel memleketin pandemiden çıkış stratejilerinin tamamını dört başı mamur yönetmek zorundasınız. Bizim size tavsiyemiz, milletimize inanç vermeniz, bir iktisat idaresi kurmanız, memleketi güvenilecek bir ülke haline dönüştürecek, hukukun üstünlüğüne dayalı bir ülke haline dönüştürmeniz halinde dışarıdan gelecek paradan çok içeride size duyulan inançla ekonomiyi ayağa kaldıracak bir enerjiyi yönetmenizdir. Bunu yaparsanız, milletimizin alın terine itimat edip, milletimize güvenip ayağa kalkma yolu size açılacaktır.

“AK PARTİ KARARGAHI DAĞILMIŞ BİR PARTİ İMGESİ VERMEKTEDİR”

AK Parti’nin bu ortalar bilhassa her açıklamadan sonra yeni bir açıklama doğuran savurganlığı memleketi yönetme kapasitesini kaybettiğinin alametidir. AK Parti karargahı dağılmış bir parti manzarası vermektedir. AK Parti, memleketin problemlerini çözemeyen, milletin sesini duyamayan, milletin düştüğü dar boğazdan onu kurtaramayan bir parti görünümü vermektedir, her geçen gün bunun dozu aşmaktadır.

“BU TAM KAPANMA İSE TAM AÇILMADAN ALLAH’A SIĞINACAĞIZ”

Bu tam kapanma ise tam açılmadan Allah’a sığınacağız. Tam kapanma diye işe başlayıp kent dışı çıkışı engelliyorsunuz, beşerler bulundukları yerde ne kapmışlarsa şimdi haritada mavi olan yerleri kırmızı yapacak bir panik olma haline dönüşüyorlar.

Tam kapanma stratejisini yönetemediğiniz için memleketin mavi olan yerleri de kırmızı oldu sağ olsunlar. Bu tam kapanma değil, bu sıkı kapanma bile değildir. Bu muhalefetin tam kapanma baskısına dayanamayan iktidarın işte onu da yaptık demek için bir tertip zafiyetini göze almasıdır. Başarılamadı bu tam kapanma. Sokaklarda trafik sıkışıklığı var.

Otobüsler metrolar lebalep dolu. Bu konudaki ciddiyetsizlik beraberinde tarım bölümündeki çalışanın, hal esnafının, hallerdeki çok rezaletin de aslında planlanamamış tam kapanma rezaleti olduğunu bir sefer daha gösterdi. Zati pahalılıktan, işsizlikten, maliyet enflasyonundan mustariptik üstüne bir planlanamamış tam kapanma memleketin yükünü artırmıştır.”

“SİYASETTE ŞAHSİYET ARBEDEDE AŞİKÂR OLUR”

Ağıralioğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz sorusuna şu cevabı verdi:

“Süleyman beyefendi hem seçim vakitlerinde hem particiliği bakanlığın önüne geçirdiği vakitlerde ölçüsü, prensibi hassasiyeti bulunduğu mevkiye yakışmayan değerlendirmelerde bulunur. Biz insanlara geçmişte yaptıklarını hatırlatmayı çok sevmiyoruz. İnsanların bugün kederlerine derman olabiliriz, memleketteki her şeyi çözebiliriz bu insanlardaki mahcup olmama utanmama kederine bizim literatürümüzde bir derman yoktur.

Açıklama Genel Liderimize tmmüden yapılınca arkadaşlarımızda açıklamalar yaptı. Bir arkadaşımız şöyle mükabele etmiş, Gün Sazak altı aylık yedi aylık bir bakan iken şehit edilmişti, o da stajer bakan sayılır. Şöyle bir tweet gördüm, keşke stajer bakanlarımız olaydı da, memleketin milletin hakkını hukukunu muhafazayı kendileri için namus bilen bakanlarımız olsaydı, Gün Sazak’a atfen denilmiş.

Devletin malını canından aziz bilen bakanlarımız olaydı da, kendi bakanlığına mal satan bakanlarımız olmayaydı. Siyasette şahsiyet hengamede muhakkak olur. Siyasi şahsiyet arbedede kendinize söylemeyi neyi yakıştırdığınıza bağlıdır. Türk devletinin önemli yönetilmeye gereksinimi vardır.”

YALNIZCA RAMAZAN AYINDA 19 İNTR VAR

Bu kadar kaygının ortasında yalnızca ramazan ayında 19 intihar var. Vatanın 30-40 yıllık firmalarını icraya kaptıranı, memleketten umudun kesip yurtdışına kapı atmak için yer kollayanı, üniversiteleri bitirdiği halde vatandan ümidini kesip kedisine öteki memleketlerde istikbal arayanların, bu kadar kaygının ortasında meskenine yetemeyenlerin, çiftçi olarak ürettiklerinin haklarını alamayarak ürettiklerini çöpe dökenlerin ortasında, ‘elini arttan bağladı türbeye hürmetsizlik etti’ diye bir konuyu devlet siyaseti haline dönüştürmek, hükümetin birinci gündemi haline getirme ciddiyetsizliği utanılacak bir şeydir.

Türbeye hürmet elbette kıymetlidir. Daha büyük bir sorumluluk vardır, İstanbul’u size kazandıran ruhu taşımak, İstanbul’u size fethettiren size Türk yurdu olarak teslim eden o ahlakın, o ruhun, devlet ciddiyetinin bilginin görgünün hissedarı olmak. Taşlar etrafında değil ruh etrafında bir memleketi sarıp sarmalamak. Artık görüyorsunuz siyasi kar uğruna, her şeyi döküp siyasi çıkar sağlama hırsları galiptir.

Süleyman Bey’e konjönktürel olarak söylemek zorunda olduğu lafları hatırlatmaktan hicap duyarım. Beyefendi lütfen daha evvel birlikte olduğu tarafında hizalandığı siyasi iklimin kurduğu sözlerini bir okusun hatırlasın artık kurduğu sözlerle mukayese etsin eminim ki, bugün söylediği pek çok şeyden mahcup olacaktır.

TIPKI HASSASİYETİ AYASOFYA İMAMINA DA GÖSTERMELİDİR

İçişleri Bakanlığı partili bakanlık üzere bir yer değildir. İçişleri Bakanlığı partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin en az politize olması gereken mevkiidir. Ben şöyle konuşmalar yapmasını beklerim, yalnızca kendi taraftarının değil siyasi rakiplerinin de hakkını hukukunu koruyan bir bakan olarak görmek isterim ben Süleyman Beyefendisi.

GÜZEL Parti’nin Genel Başkanı’na CHP Genel Başkanı’na hürmetsizlik edildiğinde de ortalığı düzeltecek açıklamalar yaparken görmek isterim. Bu bakanlıklar politik bakanlıklar değildir. Politik bakanlık üzere bakarsanız, devletin gücünü kendi gücünüz, devletin kolluk kuvvetlerini kendi kuvvetiniz zannedip rakiplerinizin tamamına o kuvvetle parmak sallamaya başlarsınız.

Bu sizin devletinize hürmeti de azaltır, milletin devlete bağlılığını da aşındırır. Ciddiyete davet ediyorum. Soruşturma müsdesi vermemesini de yanlışsız buldum. Tıpkı hassasiyeti Süleyman Soylu, Ayasofya’nın imamına da göstermelidir.

Karar