Üç yılı aşkın müddettir tutuklu yargılanan iş insanı Osman Kavala, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın akademisyen ‘yı amaç almasının akabinde birinci sefer konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Kavala ziyareti sonrası bildirisini paylaştı. Çakırözer, Kavala ile birlikte tutuklu yargılanan gazeteci-yazar Ahmet Altan’ı da ziyaret etti.

“DAVAM HUKUKSUZLUK TİYATROSUNA DÖNÜŞTÜ”

Kavala, bert kararının bozulduğu Seyahat davası ve 15 Temmuz darbe ‘girişiminin planlayıcısı ve casusluk suçlamalarıyla’ yargılandığı davanın birleştirilmesiyle ilgili “Benimle ilgili davalar baştan beri türel bir süreç olmaktan uzaktı. Gelinen noktada mlesef bir tiyatro halini aldı. Hukuksuzluk, adaletsizlik tiyatrosuna dönüştü” dedi

“EŞİM ÜZERE BEN DE ÜZÜLÜYORUM”

Kavala, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından Prof. Dr. Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne atanması sonrası Boğaziçili öğrencilerin başlattığı protestolara da dayanışma bildirisi göndererek, “Eşim Ayşe Buğra üzere, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri üzere ben de ülkem için üzülüyorum” diye konuştu.

Yeni atanan rektöre karşı, barışçıl protestolarını yürüten Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine de Silivri’den dayanışma iletisi gönderen Kavala, “Eşim Ayşe Buğra üzere, Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri üzere ben de ülkem için üzülüyorum” diye konuştu.

ÇAKIRÖZER: BU DAVALAR DEMOKRASİNİN TURNUSOL KAĞIDI

Çakırözer ziyareti sonrasında şu değerlendirmede bulundu.

“Osman Kavala hakkındaki bir bert, iki tahliye, bir AİHM ve bir Avrupa Kurulu Bakanlar Komitesi kararına karşın yaklaşık 4 yıldır cezaevinde. Kavala’nın tutukluluğu Türkiye’de demokrasinin turnusol kağıdıdır. Ahmet Altan yalnızca yazılarından ötürü dört buçuk yıldır cezaevinde. Belgesi son bir yıldır keyfi biçimde Yargıtay’da bekletiliyor. Terör örgütü üyeliğinden karar giyenler bile ondan az yatıp çıktı. Yargıçların karar verirken uymaları gereken hukuk güvenliği, insan onuru ve makul mühlet prensipleri nerede kaldı? Kavala, Ahmet Altan, Selahattin Demirtaş ve başka siyasi tutukluların cezaevinde tutulduğu her gün yeni bir hak ihlalidir. Onlar zindanlarda tutulduğu sürece Türkiye’de hukuk devletinden bahsetmek mümkün olamaz. Yeni Anayasadan bahsedenler öncelikle mevcut Anayasaya uyarak, tarafı olduğumuz AİHM kararlarına tam ahenk sağlamalıdır. Siyasi tutuklular bir an evvel özgürlüklerine kavuşmalıdır.”

Karar