GELECEK PARTİSİ GENEL LİDERİ AHMET DAVUTOĞLU
ERDOĞAN HESAP SORACAĞI BİR HUSUSTA DAMAT DİYE KORUYOR
(MB) Rezerv kuru durdurmak için tüketildi. Kur da sorumsuz siyaset yüzünden oynak. Bunun hesabını kim verecek? Erdoğan hesap soracağı bir bahiste yalnızca damat olduğu için koruyor.
(İnsan Hakları Planı) Son periyotta hukuk faciası yaşanıyor. Ankara’da siyasi terör faaliyeti yapanlar özgür bırakılıyor. Hangi İnsan Hakları Planı, hangi münasebetle ikna edici olabilir?
Güç Bakanlığı yaptığında başbakandım. Projelerin birden fazla evvelki periyotlarda başlatıldı, benim dönemimde sürdürüldü. Sonra da devam etti. O adımlarda Albayrak’ın öncü rolü yok.
DEVA PARTİSİ GENEL LİDERİ ALİ BABACAN
REZERVİ İKİ YILDA ERİTİYORSANIZ BUNUN SİYASİ SORUMLULUĞU VAR
(MB) Rezervlerin yanı sıra yedek akçeler de harcandı. Siz yanlış para siyasetiyle iki yıl boyunca 130 milyar doları eritiyorsanız bunun bir siyasi hesabının verilmesi lazım.
(İnsan Hakları Planı) İçini okuyunca çok üzüldüm. Bantı taa 2002’ye, başa sarmışız. 2002’de sorun olarak gördüğümüz ne varsa hâlâ gündemde. Düzeltilmesi için plan açıklanıyor.
Uzun uzun ıslahat planlarına gerek yok. 1 saatlik bir basın toplantısında ‘Anayasa Mahkemesi kararlarına saygılı olacağız’, ‘Basın hürdür’ desinler. Sıkıntıların en az yarısı çözülür.
130 MİLYARIN HESABINI YARGI SORAR
Muhalefet, Merkez Bankası’nın rezervlerindeki ‘kayıp’ 128 milyar doların peşini bırakmıyor… Kuru dizginlemek gayesiyle yapılan satışa dair Erdoğan, iki başka konuşmasında “Salgında kullanıldı” ve “Kasada duruyor” dedi.
‘siyasi hesap’ vurgusu yaptı: Vakti geldiğinde bunların hepsi hem idari hem de yargı kontrolüne tabi tutulur. Er geç olur. Muhalefet, kuru dizginlemek gayesiyle satılan yaklaşık 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervlerini gündemde tutmayı sürdürüyor. CHP’nin Hazine ve Maliye eski Bakanı Berat Albayrak’ı eleştirdiği paylaşımlarının akabinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan bahse dair gelen açıklamalar, ‘eritilen rezerv’ tartışmasını tekrar ısıttı.
, Erdoğan’ın açıklamalarına işaret ederek “Eski idaresi överek eski siyasetler dönüleceği telaşı yaratıldı. Bu da meçhullüğü artırdı. 128 milyar dolar rezervi eriten bürokratlara sahip çıkıldı, hiçbir süreç yapılmadı” değerlendirmesi yaptı.
Gelecek Partisi Sözcüsü Serkan Özcan da Albayrak’ın vazifeye geldiği periyottan bugüne rezervlerin durumunu paylaştı. Özcan “128 milyar doların nasıl buharlaştığını biz değil, yayınladığı bilgilerle şahsen TCMB söylüyor. Damadınızı vazifeye getirdiğinizde 102 milyar dolar olan rezervlerin 32 milyar doları TCMB’ye aitti, kalan 70 milyar doları ise borçtu.
Damadınızı affettiğiniz Kasım 2020’de ise 85 milyar dolar olan rezerve karşılık olarak Merkez Bankası’nın tam 133 Milyar dolar borcu vardı. Yani TCMB’ye ilişkin rezerv eksi 48 milyar dolara gerilemişti. Bugün ise 95 milyar dolar rezerve karşı 140 Milyar dolar borcu var. Yani Merkez Bankası’nın kendine ilişkin rezervi eksi 45 milyar dolar seviyesinde. Damadınız kendi devrinde TCMB’nin elindeki 32 milyar doları sattı, yetmedi üstüne TCMB’yi ilaveten 63 milyar dolar daha borçlandırdı, onu da sattı.
Yetmedi üstüne ihracatçılardan aldığı dövizi de biriktirmeyip yeniden sattı. Hepsini toplayınca tam 128 milyar dolar ediyor Sayın Cumhurbaşkanı. Ne acıdır ki bu 128 milyar dolar satılırken devletin dış borcu arttı, üstüne dövizle iç borç da almaya başladı” dedi.
Hususa ait sorumluluk tartışmasında DEVA Partisi önderi Ali Babacan, yargıya işaret etti. Partisinin kuruluşunun birinci yıl dönümünde Ankara’da gazetecilerle bir ortaya gelen Babacan şunları söyledi: “Taraflı cumhurbaşkanı ve akraba bakan el ele verip Merkez Bankası’nın 130 milyar dolar rezervini çarçur etti. Sayın Erdoğan, Merkez Bankası’nın 95 milyar dolar brüt rezerv sayısını söylüyor ama 139 milyar dolarlık borcundan bahsetmiyor.
Bu şuna benziyor: Cüzdanındaki paradan bahsediyor lakin kredi kartı borcundan bahsetmiyor. Merkez Bankası’nın, bankalara borcu var. Bir de swap’lar yoluyla piyasadan aldığı 58 milyar dolarlık borç var. Yalnızca rezerv değil, yedek akçe hesabını da bir günde harcadılar. İçimiz cız ediyor. Hukuksal açıdan inceleme devletin yetkili organlarının yapacağı bir iştir. Vakti geldiğinde bunların hepsi hem idari hem de yargı kontrolüne tabi tutulur.
Er geç olur. Bu kadar büyük bir sayı ortada kalmaz. Ancak toplumsal ve siyasi açıdan bakınca, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri kuru denetim etmek için bazen ölçülü bir formda kullanılabilir. Siz yanlış para siyasetiyle iki yıl boyunca 130 milyar doları eritiyorsanız, bunun bir siyasi hesabının verilmesi lazım.TCMB rezervinin hesabı er geç sorulur.”
İnsan Hakları Hareket Planı’nı da kıymetlendiren Babacan “Keşke insan hakları iktisat tabana vurduktan yahut AB’yle bağlar sıkıştığında hatırlanmasaydı” dedi.
DEVA başkanı, planı okuyunca üzüldüğünü belirterek şöyle devam etti: “Bandı 2002’ye sarmışız. 2002’de Türkiye’de sorun olarak gördüğümüz ne varsa hala gündemde, hala düzeltilmesi ile ilgili hareket planı açıklanıyor. Türkiye açısından üzücü bir tablo. İnsan haklarını Avrupa Birliği için değil, kendi vatandaşlarımız için düzeltmeliyiz.
Bu bir siyasi duruş ve kararlılık problemi. Uzun uzun ıslahatlara planlara gerek yok. Samimi bir açıklama gelse bunun iktisattaki tesirlerini çabucak görürüz. Örneğin Anayasa Mahkemesi kararlarına saygılı olacağız, uymayan mahkemelere karşı HSK’yı misyona davet ediyoruz’ desinler; ‘Bizden yargıya pusula gitmez’ desinler; ‘Basın hürdür, şiddeti teşvik etmedikçe karışmayacağız’ desinler. Samimi bir saatlik bir açıklamayla meselelerin en az yarısı çözülür.”
Gelecek Partisi Genel Lideri Davutoğlu, DEVA Partisi’nin kuruluş yıl dönümü nedeniyle Babacan’ı ziyaret etti. İki başkan görüşmenin akabinde soruları yanıtladı
DAMADI OLMASA HESAP SORACAK AKRABA OLDUĞU İÇİN KORUYOR
BABACAN:
* Ülkenin sıkıntılarına tahlil üretme konusunda çok iyi hazırlık yapmak gerekiyor. Bu hazırlıkların en kıymetlilerinden biri güçlendirilmiş parlamenter sistem. Çalışmaları ilerletmemiz, ikili bazda diyalog ve iş birliği sürecini ilerletmemiz önümüzdeki devrin en kıymetli mevzu başlıklarından bir tanesi olacak.
* Yıllarca yanlış siyasetler sonucunda bu ülkenin MB rezervlerini siz eritin, hele hele 2018 Haziran’dan sonra cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir süratle yılların alın terini çar-çur edin, sonra bir akraba bakanı ortadan yok edin, bir de MB lideri değiştirerek yolunuza devam edin. Bu türlü bir şey yok. Zira Erdoğan o devirde de işin başındaydı artık de başında.
* Bugünkü sistemde Cumhurbaşkanı’nın hiçbir sorumluluktan kaçması mümkün değil. Bunu çok istiyordu, 2018 seçimlerinde vatandaş çok istiyorsan al dedi. Artık mazeret bahane yok. Yetki de sorumluluk da tek bireyde. Merkez Bankası’nın döviz rezervini nereye gittiğini Cumhurbaşkanı’nın ortaya koyması lazım. Bizim beklentimiz bu.
DAVUTOĞLU:
* Selçuk Özdağ’a yapılan atak sonrasında saldırganların iki üç hafta tutulduktan sonra hür bırakılmalarının doğurduğu hüzünlü tablo ortada. Düşünün ki Ankara’nın ortasında bir siyasi terör faaliyeti oluyor ve mevte teşebbüsle yaralayanlar özgür bırakılıyorlar. Son olarak da İstanbul’da Levent Gültekin’e taarruz oldu. Hangi İnsan Hakları Hareket Planı, hangi münasebetle ikna edici olabilir ve iyi niyetli olabilir?
* Siyasal hayat son aylarda çok büyük bir sürat kazandı. Maalesef niteliği de gitgide bozulmaya yöneldi. Sayın Akşener’e bayanlar gününün olduğu bir hafta içinde insanlık onuruna da bayan onuruna da yakışmayan hücumlar yapılması siyasetin düzeyinin düştüğünün acıklı bir göstergesiydi. Hepimizin bu çeşit nezaketsizliklere açık net ve bir tutum sergilememiz lazım. Bu sessizlik, aslında sayın cumhurbaşkanı ve iktidarın sessizliği, küçük ortağın da neredeyse teşvik eden hali yeni akınlara yer hazırlıyor.
* Sayın Cumhurbaşkanı birinci defa damadını savunma gereksinimi hissetti. Ekonomik tablonun göstergelerdeki manzarası açıktır. İktisat alanında da tablo hiç iç açıcı değil. Bir yıldır söylüyoruz, Merkez Bankası’nın rezervleri eriyor diye. Sayın Cumhurbaşkanı artık damadı olamasa bakana hesap soracağı bir bahiste yalnızca akrabası olduğu için koruyor. Merkez Bankası rezervleri bu biçimde tüketilmiştir. Bunun hesabını kim verecek.
Karar
