Trabzon’un Maçka ilçesine bağlı Yazlık Mahallesi (Livera) Düzler Mevkiindeki kamp alanı mükemmel tabiatının yanında Türk oba çadırı kültürüyle müşterilerine hizmet veriyor.

Türk oba kültürünü andıran tesiste 24 Türk uzunluğunun sayısı kadar çadır bulunurken, bu çadırların girişinde Türk uzunluklarının isimleri yazıyor.

Kamış ve brandanda ile yapılan otantik çadırlarda kalanlar elektrik muhtaçlıklarını da güneş gücünden üretilen elektrikle sağlıyor.

İşletme sahibi Salih Kantarcı, Türk oba kültürünü yansıtan 24 çadır ile kurduğu kamp alanında, müşterilerine tabiatta, gerilimden uzak bir ortam sağlamaya çalıştıklarını belirterek kelamlarına şöyle devam etti:

“Buralarda doğup büyüğümüz için çevreyi iyi biliyoruz. Karadeniz’in her köşesi farklı bir hoş. Maçka’nın da tarihi pahaları çok fazla. Hasebiyle tarihimizi, bu güzelliklerimizi bozmadan beşerlerle paylaşabiliriz. Bizde dağ turizmi manasında değişik bir misyonla bu türlü bir turizm alanı açmak istedik. Beşerler günlük gerilimini burada atabilir.

Maksadımız tabiatın var olan mimari özelliklerini bozmadan ve eski tarihimizi yansıtmak. Münasebetiyle mevcut doğal güzelliklerimizi tarihimizi de koruyarak bu tesisi yapmaktı. Eski tarihimizi yansıtma ismine eski Türk obalarının misyonunu geleneğe uygun bir halde yapmaya çalıştık.

Türk uzunlukları 24 tanedir ve bizde 24 tane yaptık. Hepsine Oğuz uzunluklarının isimlerini verdik. Otantik olsun diye eski Türk isimlerini vererek eski Türk obası havasını yansıtmaya çalıştık.”

Salih Kantarcı, tesisin çok inançlı olduğunu belirterek “Bizim tabiattaki hayvanlarla muahedemiz var. Burayı birlikte saygılı bir halde kullanacağımıza dair bir mutabakat yaptık. Çöp bırakmıyoruz. Çok dikkatli davranıyoruz. Buraya gelen konuklarımız bizden garanti istiyorlar. Bizde diyoruz ki, burada ayı ve kurt görenlere yahut fotoğrafını çekenlere 10 günlük ücretsiz tatil veriyoruz. Karaca, geyik üzere hayvanları göstermeye çalışıyoruz ancak ayı ve kurt üzere yırtıcı hayvan göremezler. Biz tabiata saygılı insanlarız” diye konuştu.

Kantarcı, pandemi devrinde çok sayıda konuk ağırladıklarını belirterek “Pandemi tüm insanlığı etkiledi ancak bize olumlu tesirleri oldu. Biz açıkta bir alanız. Burada beşerler hizmetlerini rahat bir formda alıp masraflar. Tabiat ile baş başa olmak isteyenler için çok uygun bir yer. Çadırlar ortası uzaklık var. Gelen konuklarımız kendi yemeklerini de yapabiliyor. Pandemide bizim müşterimiz arttı zira beşerler tabiat ile baş başa kalabilecekleri yerleri tercih ettiler” biçiminde konuştu.

Kamp yerini tercih edenlerden Yenigün Sarıdağ ise uzun bir rotadan sonra varış noktası olarak buraya geldiklerini belirterek, “Burası çok büyük bir emek verilerek yapılmış. Küçük ayrıntılar bile ortaya konulmuş. Tek tek emek harcanmış o yüzden bu bizim çok güzelimize gitti. 24 tane çadır olmasıyla birlikte burada eski Türk bir oba kültürü yansıtılmış” tabirlerini kullandı.